11 Nisan 2008 Cuma

@ 'Aleviler Müslümanlıktan kopar' uyarısı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, "Cemevinin, caminin alternatifi gibi sunulması, Aleviliği müstakil bir din haline getireceği ve ezici çoğunluğu camiyi ibadethane olarak kabul eden Alevileri Müslümanlıktan koparacağı için yanlıştır" dedi. Bardakoğlu, bu yöndeki talebin Müslümanlar arasındaki tefrikayı körükleyeceğini ve kemikleşmesine yol açacağını bildirdi. DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız'ın, "AK Parti hükümetinin Alevi açılımı" konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelttiği soru önergesine, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu yazılı cevap verdi. İslam'ın 14 asırlık tarihsel tecrübesinde, cami ve mescitlerin, belli bir mezhebin, meşrebin veya inanç grubunun ibadet yeri olmadığını dile getiren Bardakoğlu, camilerin; camiye gelen, gelmeyen, namaz kılan kılmayan bütün Müslümanların ortak mabedi olarak varlığını sürdürdüğünü söyledi. Bardakoğlu, İslam tarihinin hiçbir döneminde, kendisini İslam içinde görüp de camiye alternatif başka bir ibadethane kuran mezhep ve tarikat olmadığını hatırlatarak, tasavvufi adap ve erkanın yürütüldüğü mekanların, hiçbir zaman caminin alternatifi bir ibadethane olarak algılanmadığını ve bu şekilde isimlendirilmediğini kaydetti. Cemevinin, caminin alternatifi bir ibadethane olmadığını vurgulayan Ali Bardakoğlu, soru önergesine cevabında şu ifadelere yer verdi: ''Cemevinin caminin alternatifi gibi sunulması, Aleviliği müstakil bir din haline getireceği ve kahir ekseriyeti camiyi ibadethane olarak kabul eden Alevileri Müslümanlıktan koparacağı için yanlıştır. Bu talep, Aleviliğin özüne ve tarihsel tecrübesine aykırı olduğu gibi Müslümanlar arasında tefrikanın körüklenmesine ve meydana getirilen ayrılığın giderek kemikleşmesine de yol açar. Alevilik, Anadolu'nun mistik ve sufi geleneği içinde ortaya çıkan, yazılı kaynaklardan daha çok, büyük ölçüde kültürel öğeleri içeren ve şifahi yolla ve çeşitlenerek bugüne gelmiş, İslam içi bir inanış ve yorum biçimidir. Tarihimizde de böyle algılanmış, hiçbir zaman ayrışma, ötekileme nedeni olmamıştır ve olmamaktadır. Cemevleri de özgün, kültürel ve mistik kimliği ve misyonu bulunan ve bize ait olan bir zenginliğimizdir. İnancı, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, hiç kimsenin, bu inanç sebebiyle kınanamaz. Bu, yasal olduğu kadar insani ve ahlaki bir ilkedir de. Bizim kendi kültür mirasımız; milli ve dini değerlerimiz arasında yer alan Alevilik geleneğine ve bu geleneğe mensup Alevi kardeşlerimize yönelik ne kadar ayrımcı, dışlayıcı ve incitici ifadeler veya tanımlamalar varsa, topyekün bunların karşısında yer almamızı gerektirir. Diyanet İşleri Başkanlığı bu tür ifadelerin hepsinden rahatsızlık duymakta, toplumu bu yönde bilgilendirmekte ve uyarmakta, metinlerde bu tür incitici ve ötekileştirici ifadeler varsa, bu metinlerin acilen kitaplardan çıkarılmasının gerekli olduğunu düşünmektedir.''