25 Nisan 2008 Cuma

@ Türk Düşmanı Mason Locası

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile Fransa Büyük Doğu Locası Büyük Üstadı Jean-Michel Quillardet arasında 8 Nisan'da gerçekleşen görüşmenin üzerindeki sır perdesi aralandı.
Barroso'nun Türkiye ziyaretinin hemen öncesine denk düşen buluşmada masonların AB yetkilisine laiklik ve 'Ermeni soykırımı' ile ilgili düşüncelerini anlattığı öğrenildi. Görüşmenin içeriği hakkında bilgi veren Büyük Üstad Quillardet, Türkiye'de yaşanan gelişmeleri ve sözde "Ermeni soykırımının" tanınmasına ilişkin fikirlerini gündeme getirdiklerini söyledi. Quillardet, "Laiklik sorunu çok önemli bir konu. Fakat ön şart olan Ermeni soykırımının tanınması konusu var." dedi. Türkiye'deki AK Parti hükümetinin kendilerini endişelendirdiğini ifade eden Büyük Üstad, Barroso'ya benimsedikleri laiklik anlayışının Türkiye'deki mevcut rejimle aynı olduğunu anlattıklarını belirtti. Üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılmasından kaygı duyduklarını vurgulayan Quillardet, şubat ayında Zaman'a yaptığı açıklamada başörtüsünün aslında İslamî olmadığını ve Kur'an'da yer almadığını öne sürmüştü.

Dün Ermenilerin Paris'te düzenlediği törene konuşmacı olarak katılan Fransız mason, Türkiye'yi hedef alan sert bir konuşma yaparken, siyasetçilerin yeri geldiğinde tarihi konularda da karar verebileceklerini belirtti. Fransa Büyük Doğu locası Büyük Üstad'ı Quillardet, "Ben de Ermeniyim" diyerek Ermenilere her türlü desteği vereceklerini bildirdi. Fransa Milli Meclisi'nde 2006'da kabul edilen ve senatoya gelmeyi bekleyen inkar yasa teklifinin çıkması için "bütün gücünü ve enerjisinin ortaya koyma" sözü veren Quillardet, bu amaçla bütün mason parlamenterleri göreve çağıracağını söyledi. Fransız meclisi ve senatosunda iki yüz civarında mason parlamenter olduğu ifade ediliyor. Konuşmasında siyasetçilerin tarihe karışmamalarına karşı ortaya çıkan girişimi de tepki gösteren Fransız mason, "Bazı görüşlerin suç olduğunu söylemenin kanun yapıcıların sorumluluğu" olduğunu söyledi. Türkiye'deki Özgür Masonlar Büyük Locası'na yaptığı ziyarete de değinen Quillardet, Türk biraderlerinden "Herkesten önce Ermeni soykırımının tanınması görevini üstlenmelerini" istediğini bildirdi. Türkiye'de ortak tarihçiler komisyonu fikrini dile getirdiklerini hatırlatan Büyük Üstad, "Tam bir saçmalık. Gaz odaları var mıydı yok muydu diye tarihçiler komisyonu mu toplayacağız şimdi" şeklinde konuştu.

Öte yandan, dün Ermenilere 24 Nisan anısına Paris Belediyesi'nde bir resepsiyon veren Belediye Başkanı Bertrand Delanoe, Seine Nehri'nin kıyısındaki Komitas heykelinin arkasına "Erivan Bahçesi" yapma sözü verdi. 2000'de Paris Belediye Başkanı seçilmeden önce, 24 Nisan'ın "Cumhuriyet ayini" yapma sözü verdiğini ve bunu gerçekleştirdiğini dile getiren Delanoe, 24 Nisan 2009 için çok özel bir fikirleri olduğunu ama bunu şimdi açıklayamayacaklarını söyledi. Fransa Ermeni Dernekleri Konseyi Başkanı Alexis Govciyan ise, 2006'da Fransa Milli Meclisi'nde kabul edilen inkar yasa teklifinin senatoya getirilmesi taleplerinin 2007'deki seçimler ve reformlar gerekçe gösterilerek ertelendiğini bildirdi. Bir dahaki seçimlerin 2009'da olduğunu belirten Govciyan, "senatörlerin, kanun teklifini görüşmeleri için yeterince zamanı olacak" diyerek yasanın çıkması için çalışacaklarını söyledi.

Laiklik ilkesinin son yıllarda Avrupa'da tehdit edilmeye başladığını düşünen başta Büyük Doğu olmak üzere değişik mason locaları, bu konudaki rahatsızlıklarını artık AB nezdinde de dile getirmeye hazırlanıyor. Bazı AB'li yetkililerin Avrupa'nın Hristiyan karakterini öne çıkarmaları ve AB kurumlarının dini temsilcilerle kurdukları yakın ilişki masonların tepkisine yol açmıştı. Fransa Büyük Doğu locasının Büyük Üstad'ı Quillardet, Barrosa'ya, "Hristiyan Avrupa" üzerine yaptığı bazı konuşmalarla ilgili ve "dini ahlak" hakkındaki kaygılarını ilettiklerini söyledi. Önümüzdeki dönemde, bu konuda "Avrupa Komisyonu'nun servisleriyle sürekli kontaklar oluşturacaklarını" haber veren Fransız mason, şimdilik kiliseler dibi Brüksel'de daimi bir temsilcilik açmayacaklarını söyledi. Brüksel'deki "en aktif lobiler" olarak bilinen Hristiyan kiliselerinin bir çoğunun AB nezdinde temsilcilikleri bulunuyor.