18 Mayıs 2008 Pazar

@ CIA: İslam’ın fikir gücüne karşı koyabilecek bir başka güç yok!

Murat Birsel'in yazısını aşağıda okuyabilirsiniz.

Bilgisayar ekranında izliyorum, ince uzun orta yaşı geride bırakmış bir adam anlatıyor...

Teröre karşı verdiğimiz, kökten dinci mücahitlerle savaştan bahsederken, ‘asimetrik bir savaş’ diyoruz. Gerçekten asimetrik; onlarda fikir var bizde silah. Biz fikirlere kurşun sıkıyoruz. Gel gör ki fikir dediğin şeye kurşun işlemiyor. Ve böylesi asimetrik bir savaşta bizde mühimmat yok. Bir fikri ancak daha iyi bir fikirle yenebilirsiniz ve fikre karşı kurşun sıkmak da iyi bir fikir değil!

Bu temayı işleyen konuşmayı yapan adamın adı: Eric Haseltine.

Eric Haseltine, Amerikan istihbarat şebekesinin (CIA, NSA, DIA, NGA... liste uzun) eski Teknoloji Daire Başkanı (2001-2007 arası ABD istihbaratının çeşitli birimlerinde görev aldı).

Arzu edenler bu yazıya konu olan konuşmaya internetten hemen erişebilir; i-tunes ücretsiz podcastları arasında yer alan New Yorker serisinde ‘Creative Intelligence’ başlığı altında bulabilirsiniz. ‘New Yorker Haseltine’ diye ararsanız geliyor zaten...

Dr. Haseltine dobra konuşuyor, hiçbir şey söylemeden ‘Yaratıcı Zeka’ başlığı altında her şeyi anlatmayı beceriyor; özetle:

1. Soğuk savaş dönemi bir filler savaşıydı. Atom bombalarına sahip iki dev fil, ABD ve Sovyetler, kapıştı; ABD yendi.

2. Yendik ve böyle yendiğimiz için aynı şekilde devam ettik; fil daha iyi duysun diye kulakları büyüttük, daha iyi koku alsın diye hortumu uzattık, dişleri sivrileştirdik ve bu uğurda milyarlarca dolar harcadık.

3. Ama bu sefer düşman fil değil, ısırıp virüs bulaştıran bir sivrisinek olarak karşımıza çıktı. Fil ne yapacağını şaşırdı, başka bir fil ile nasıl başa çıkacağımızı çok iyi biliyorduk ama sivrisineklere karşı nasıl mücadele edeceğimiz konusunda hiçbir fikrimiz yoktu!

4. Amerikan istihbaratında en büyük mücadelem ‘fil’i sivrisinekleri öldürebilecek ‘eşekarıları’na dönüştürmek oldu. (Eşekarısı sivrisinek öldürür mü bilmem ama teşbihte hata olmaz öldürdüğünü varsayalım diyor, ayrıca sunumda fil ve arı resimleri sürekli görüntüde!)

5. Bunu bir yere kadar gayet iyi başardık ama sivrisinekler fikir ortamından beslenerek ürüyor ve gelip ısırıyor, ne kadar arı yaparsak yapalım bataklığı kurutmak için işe fikir düzeyinde yaklaşmamız gerek. Çünkü fikir karşısında kurşun etkisiz kalıyor. Ve onlar savaşın düşünce boyutunda bizden fersah fersah güçlüler...

6. Tezleri şöyle: İslam Hristiyanlık’tan daha üstün, bunu bilen Batı, Müslüman dünyayı yok etmeye çalışıyor. Haçlı seferlerinden bu yana hedefleri bu! Haçlı saldırıları devam ediyor, eskiden İngiltere’de olan liderlik şu anda Amerika Birleşik Devletleri’nde. Bu güçlü teze karşı, sizin elinizde sadece ‘demokrasi’ ve ‘özgürlük’ kavramları var. Adamların ülkesine girince, sorgu skandalları ortaya çıktıkça bunlar da pek işe yarıyor denilemez.

7. El Kaide özellikle gençler üzerinde çok etkili, İslam’ın güzelliği ve gücüyle gençleri fethediyor, sonra da istediğini yaptırıyor. İslam düşüncesi karşısında durabilecek hiçbir güç yok, muhteşem felsefi bir boyut içeriyor. Tek bir çıkar yol var, İslam’ın teröre alet edilmesinin İslam’da yeri olmadığını Müslüman gençlere gösterebilmek.

8. Bu amaçla esirler arasındaki bazı hocalara esir muamelesi yapılmadı ve ilahi bilimler uzmanlarıyla beraber Kuran üzerine çalışmalar düzenlendi. Bu ‘tefsir’ çalışmalarından sonra biz bu hocaları serbest bıraktık ve onlar Müslüman gençleri üzerinde ilahi mesajın nasıl algılanması hususunda vicdani düzeyde yapılan yaklaşımlarda fevkalade önemli farklılıklar yarattılar.

Gerisi var, meraklısına... Onu da ‘orijinali’nden araştırın!