13 Eylül 2008 Cumartesi

@ Atlas'ın, Fransa'daki etkileri...

Fransa'da dün "tarih tersine dönüyor'' dedirten bir gelişme yaşandı. Avrupa'da laikliği en katı yorumuyla uygulayan ve bu nedenle özellikle son bir asırda sürekli Katolik Kilisesi'nin hedefinde yer alan Fransa, artık Vatikan'ın katı laiklik karşıtı mücadelesine en büyük desteği veriyor.

Katolik aleminin dini lideri Papa 16. Benedict'i Elysee Sarayı'nda kabul eden Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, din-devlet ayrımı konusunda ülkesinde tartışmalara yol açan çıkışını sürdürerek "olumlu bir laiklik" istediğini söyledi.

Dün, Elysee Sarayı'na davet edilen 700 civarında entelektüel, siyasetçi, sanatçı ve din temsilcileri önünde Papa ile birlikte bir konuşma yapan Sarkozy, dinlerden "yoksun kalmanın delilik olacağını" belirterek, "bu yüzden saygı gösteren, bir araya getiren, diyalog kuran; dışlamayan ve ayıplamayan bir laikliğe davet ettiğini" ifade etti. "Maneviyat arayışının demokrasi için bir tehlike olmadığını" ve "demokrasinin dinlerle diyalog kurmasının meşru olduğunu" vurgulayan Fransız lider, ortaya attığı "pozitif laiklik" anlayaşını, "Açık bir laiklik, diyaloğa ve hoşgörüye davet. Bir şans, bir nefes, kamu tartışmasına verilen ek bir boyut." ifadeleriyle nitelendirdi. Papa 16. Benedict de Sarkozy'e destek vererek, "laikliğin önemi ve gerçek anlamı hakkında yeni bir düşüncenin gerekli hale geldiğini" söyledi. Konuşmasında, dinlerin toplumlara yapabileceği katkıya vurgu yapan Papa, Fransa'daki laik cepheyi teskin etmek için "din ve devlet arasındaki ayrım üzerinde durmanın" önemine işaret etti. Papa, Paris'e gelirken uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada da, "inancın siyaset, politikanın da din olmadığını" belirtmiş; fakat "bu iki alanın birbirine açık olması gerektiğini" söyledi. Katoliklerin ruhani lideri, tarihi referanslarla Fransızlara Hıristiyan köklerini hatırlatırken, Nicolas Sarkozy ise, "Hıristiyan köklerimizi üstleniyoruz." dedi. Papa, Fransa ile Katolik Kilisesi arasında "geçmişte var olan kuşkuların, serinkanlı ve olumlu bir diyaloğa dönüştüğünü" ifade etti. Ortaçağda "Kilisenin büyük kızı" olarak nitelendirilen Fransa, Fransız İhtilali ile başlayan laikleşme sürecinde Kilise'ye karşı çetin bir mücadeleye girişmişti. Üçüncü Cumhuriyet döneminde kızışan bu mücadele, laik ve dindar şeklinde "iki Fransa'nın savaşı" olarak adlandırılıyor. Öte yandan Papa'nın ziyareti, Sarkozy'nin daha önceki laiklik çıkışlarıyla gelişen din-devlet ilişkileri tartışmasını yeniden gündeme taşıdı. Bazı laik ve sol eğilimli kuruluşlar, Papa'nın "kamu parasıyla" ağırlanmasına tepki göstererek Sarkozy'yi laikliği ihlal etmekle suçladı. Sosyalist Parti senatörü Jean-Luc Melenchon, Le Monde gazetesinde yayınladığı makalesinde, Sarkozy ve 16. Benedict'in, Amerikalı Prof. Samuel Huntington'ın "medeniyetler çatışması" tezi çizgisinde yer aldığını savunarak, "Papa ve Sarkozy'nin Fransız toplumunu kurumsal olarak yeniden dinileştirme ortak stratejisi olduğunu" iddia etti. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, daha önce Roma ve Riyad'da dile getirdiği "Laiklik Fransa'yı Hıristiyan köklerinden koparamaz.", "Değerlerin aktarımında ve iyi ile kötünün ayrımının öğretilmesinde eğitimci hiçbir zaman papazın yerini alamaz.", "Tanrı ise esirleştirmez, hür kılar." gibi ifadeleriyle ülkesinde sert tartışmalara yol açmıştı. Dün, Fransa'daki Müslümanların temsilcileriyle de bir araya gelen Papa, pazartesi günü bu ülkeden ayrılacak.