23 Nisan 2009 Perşembe

@ Türkiye'nin Osmanlı hayali ABD'ye yarıyor!


MUHAMMED SADIK MÜCEYYİD 'in, Londra’da Arapça yayımlanan El Arap gazetesindeki yazısı:

Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın ve halkının, diplomatik başarılarını kullanmaya hakkı var. Türkiye’nin Ortadoğu krizi için kaçınılmaz durak olduğunu kanıtlamaları, ülkelerini uluslararası denklemlerde önemli yere getirmeleri sonrası övünmeye de hakları var.
ABD Başkanı Barack Obama’nın ziyareti bölgedeki bu Türk rolü gerçeğini ve bu rolün yeni başkanın gündemindeki önemini teyit etti. Türkiye’nin Amerikan stratejisinde Doğu’yla Batı arasındaki uzun tahrik ve kavgalar dönemi buzları eriten köprü olduğu görüldü.
Erdoğan’ın Türkiye’si bölgedeki her hassas dosyaya el atıyor. Suriye’yle İsrail, İran’la ABD arasında arabulucu; Afganistan kumlarının temel koridoru;
kendi kasasında Kürt dosyası duruyor. Rüzgârı daima kendi gemilerine hizmet edecek şekilde yönlendirmek isteyen ABD Türkiye’nin vazgeçilmez bir müttefik olduğundan emin. ABD ayrıca, Erdoğan’ın İslam dünyasında sevilen bir şahsiyete dönüştüğünü ve bu durumun onu Araplarla İsrailliler, ABD’yle oe İran arasında arabuluculuk yapmaya ehil kıldığını düşünüyor.
O halde Obama Türkiye’yi uluslararası siyaset oyununda kullanacağı bir ‘bahis atı’ olarak seçti. Diğer yandan, Türkiye’yi Arap ve İslam dünyasının güvenlik kapısı olarak seçen Amerikan deviyle Avrupa devi arasında bir siyasi kriz yaşandı. ABD özellikle Fransa ve Almanya’yı tahrik edeceğinden emin olmasına rağmen, Türkiye’nin AB üyeliğine desteğini yineledi.
Böylelikle Türkiye Avrupa’da fitne ateşinin meşalesine de dönüştü. Bu durum Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin hareketlenmesine ve Almanya’nın da desteğini alarak bu üyeliğin AB’nin iç meselesi olduğunu açıklamasına yol açtı. ABD’nin niyeti, oyunun halatlarına tutunmaya devam etmesi ve yaşlı kıtanın tökezlemesinin garantisi olması için Türklerin AB’nin avantajlarından yararlanma hayalini
kullanmaktı. George W. Bush ve önceki yönetimler döneminde ABD, birleşik ancak Amerikan gölgesi altında güçlü bir Avrupa’nın yanındaydı. Acaba yeni ABD, Türklerin Osmanlı’ya dönme hayalini de kullanmak mı istiyor? Türkiye’nin AB üyeliği Avrupa’nın kontrol edilemez bir rakibe dönüşmesinin önlenmesi için bir Amerikan baskı kartı haline mi geldi?