12 Haziran 2009 Cuma

@ Müslüman Türkiye, AB için açık avantajdır

AB Komisyonu Genişleme Müdürü Michael Leigh, Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili değişik kesimlerden değişik görüş ve tartışmaların ortaya atılmasına rağmen, müzakerelerin ilerlediğine dikkati çekti ve "Müslüman, demokratik ve laik bir ülkenin, AB için açık avantaj" olduğunu söyledi.

Londra'da Yabancı Basın Kulübü'nde brifing veren Leigh, genişlemenin AB'nin en önemli gündem maddelerinden birini oluşturduğunu ifade etti.
Michael Leigh, Türkiye'nin AB için önemini vurgulayarak, Türkiye'nin bölgesel çatışmaların önlenmesi, enerji güvenliğinin sağlanması ve medeniyetler arası diyalog gibi konularda anahtar önem taşıdığını bildirdi.

Ekonomik alanda da AB'nin Türkiye'nin en önemli ihracat alanı olduğunu ve AB şirketlerinin Türkiye ile ticaret ve yatırım yaptıklarını hatırlatan Leigh, Türkiye'nin sunduğu istikrar ve tahmin edilebilirliğin de önemli olduğunu belirtti.

Kıbrıs sorununun çözümünün önemine de işaret eden Leigh, Türk ve Rum liderleri arasında sürdürülen görüşmelerin başarıyla sonuçlanmasını dilediklerini kaydetti.
Türkiye ile şu ana kadar 10 faslın müzakereye açıldığını, çevre ve rekabet gibi fasılların da yılın ilerleyen dönemlerinde gündeme girebileceğini kaydeden Leigh, enerji gibi bölümlerde de gelecek aylarda ilerleme sağlamayı umduklarını ifade etti.

Yılın başında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetinden gelen, reformların sürdürüleceği yönündeki açıklamalardan büyük cesaret aldıklarını belirten Michael Leigh, reformlara devam edilmesini istediklerini belirtti. Leigh, bunlar arasında anayasa reformu, siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin hükümler, temel hak ve özgülükler bulunduğunu ifade etti.

Leigh, üyelik müzakerelerinin 27 üye ile Türkiye arasında yürütüldüğünü, AB'nin tek başına kurum olarak müzakere etmediğini, bu nedenle süreci bütün üye ülkelerin desteklemesi gerektiğini söyledi.
Önümüzdeki dönemde enerji dahil farklı fasıllarda ilerleme beklediklerini bildiren Leigh, "AB, dinin üyelik konusunu ve Türkiye ile ilişkilerin durumunu belirleyecek bir faktör olmadığı görüşündedir" dedi. (AA)