6 Nisan 2009 Pazartesi

@ ''Dinlerarası Barış'' açıklaması...

Birleşmiş Milletler’e bağlı “Dinlerarası Barış” organizasyonu, dünya liderlerine yönelik 5 maddelik bir deklarasyon yayımladı. Deklarasyonda “Dini liderler politikacı değildir, ancak, barış arayışında dini liderlerin katkısı sağlanmalıdır” denildi

Birleşmiş Milletler’e bağlı “Dinlerarası Barış” (Religions for Peace) organizasyonu, Medeniyetler İttifakı 2. Forumu’na katılacak liderlere yönelik 5 maddelik bir deklarasyon yayımladı. Deklarasyonda, “Dini liderler politikacı değildir, ancak, barış arayışında dini liderlerin katkısı sağlanmalıdır” denildi ve dini liderlerin barış sürecine dahil edilmesi gerektiğinin altı çizildi.

‘Diyanet de katkı verdi'
Dünyanın en büyük çok dinli organizasyonu olarak 1970 yılından bu yana faaliyette bulunan “Dinlerarası Barış”ın Genel Sekreteri Willam Vindley, Four Seasons Bosphorus Otel’de düzenlediği basın toplantısında, Medeniyetler İttifakı 2. Forumu’nda bir araya gelecek ülke liderlerine yönelik hazırlanan deklarasyonu açıkladı. Aynı zamanda ABD Başkanı Barack Obama’nın “Dinlerarası Diyalog Danışma Grubu”na atandığı belirtilen Vindley, deklarasyonun İstanbul’da Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ve İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı’nın da katılımıyla sürdürülen çalışmaların sonunda hazırlandığını belirtti. Vindley, dini liderlerin, çözümün bir parçası haline getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Dini liderlerin barış süreciyle ilgili görüş ve beklentileri, bildirgede şu şekilde sıralandı:

‘Politikacı değiliz ama..’
1 Barış süreci yeniden ve etkin biçimde başlatılmalı. (Dini liderler) Özellikle, BM destekli Arap Barış Girişimi’nin gayretleri ve yeni Amerikan yönetiminin yaratacağı fırsatları not ediyor. Ciddi ve sürdürülebilir bir barış sürecinin başlatılması için tüm imkânlar kullanılmalı.

2 Dini liderler politikacı değildir, ancak barış arayışında dini liderlerin katkısı sağlanmalıdır. (Dini liderler) adalet içinde bir barışa erişmek için, ciddi ve ilkeli siyasi gayretlerin gösterilmesini bekliyor. Mukaddes topraklarda, dini liderlerin katılımı olmadan gerçek bir barış süreci olamaz. Bu nedenle din, mukaddes alanlar ve ibadet özgürlüğü konusunda, kendilerine danışılmasını ve sürece hak ettikleri ölçüde katılımlarının sağlanmasını bekliyor.

3 Gazze halkının insani ihtiyaçları karşılanmalı ve kuşatma kaldırılmalı.

4 Tüm taraflar ve uluslararası toplum, bölgedeki demokratik süreçlere saygı göstermeli ve sonuçlarını kabul etmeli.

‘Kudüs’ün statüsü korunmalı’
5 Kudüs’ün statüsü mukaddes bir şehir olarak korunmalı ve tüm inanç sahiplerinin, özellikle de mukaddes topraklarda yaşayanların erişimine açılmalı. Kudüs’ün nihai statüsü uluslararası hukuk ve ilgili BM kararlarına uygun şekilde belirlenmelidir. İşgal tedbirleri (Arap evlerinin yıkılması, şehrin ayırıcı bir duvarla izolasyonu, Arap yerleşimcilerin sürülmesi...) hemen sona erdirilmelidir.