29 Mart 2008 Cumartesi

@ Harun Yahya'nın Anıtsal Eseri: Yaratılış Atlası

İtalya'nın basın yayın merkezi Milano şehrinde kurulu, Roma Katolik Kilisesi'ne bağlı günlük gazete Avvenire, Yaratılış Atlası ile ilgili ikinci bir habere yer verdi. Tirajı 100 bin'den fazla olan, İtalyanca gazetenin Fiorenzo Facchini imzalı haberinde şöyle aktarıldı:

... Türkiye’den Müslüman yazar Harun Yahya’nın (gerçek adı Adnan Oktar) anıtsal eseri Yaratılış Atlası da bu amaçla hazırlanmış ve yeryüzündeki canlılık tarihinin hiçbir evrimsel süreç olmaksızın yaratılışla açıklanmasını savunuyor...

Bu bilimsel eser (7 ciltlik bir serinin ilki) geçmişte yaşamış canlı türlerine ait son derece cazip fotoğrafik bir belge... Fosilleşmiş türlerin tanımlandığı kitapta, canlıların resimlerini göstererek evrimin gerçekleşmiş olamayacağı sonucuna varılıyor.

Evrime karşı yapılan sert bir eleştiri de, neredeyse yüz milyonlarca yıllık evrim sürecinde olduğu varsayılan ve belgelenmiş olması gereken ara formların bulunmuyor olması. Yazara göre bunun sonucunda çeşitli canlı türlerinin yaratılmalarını veya yok olmalarını Allah’ın doğrudan gerçekleştirdiğini kabul etmek gerekiyor. "Yaşamın tamamı mükemmel bir planın ürünüdür." (s. 751) Fakat "Allah’ın yaratmak için tasarıma ihtiyacı yoktur… O aynı anda tasarlar ve yaratır. Yalnız "Ol" demesi yeterlidir." (s. 627) Sıklıkla Kuran’a yapılan başvurular, dinin bilime yardımcı olduğunu gösteriyor…

Darwinizmin kaygı verici sonuçları olduğu söylenen, Nazizm, komünizm, terörizm, materyalizm nedeniyle yapılan suçlamalarla, "evrim aldatmacasına" karşı çıkış hareketlendiriliyor...

@ Kandil geceleri tartışılıyor...

Hz. Muhammed döneminde uygulanmayan, 13. yüzyıldan itibaren bazı çevrelerce kutlanmaya başlanan kandilleri, İslami camiada bir grup "kutsal" kabul ederken, bir başka grup "olmayan kandiller"in kutlandığını savundu.

Osmanlı Padişahı II. Selim (1566-1574) döneminde minarelerde kandil yakıldığı için ’kandil’ adını alan kutsal geceler, geçtiğimiz günlerde Milli Gazete yazarlarından Mahmut Celal Özmen’in bir girişimiyle İslami dünyada tartışılmaya başlandı. Özmen, 2005’te Erhan Aktaş’ın aylık İktibas Dergisi’nde yayınlanan "Hayırlı Gecelerin Şerri Kandiller" başlıklı yazısını "Olmayan Kandilleri Kutlamak" başlığıyla İslami kesimin üyelerinden oluşan bir mail grubunda tartışmaya açtı. Özmen’in girişimine İslami yazarlardan sert tepki geldi.

Haberi okumak için başlığa tıklayabilirsiniz.

@ DTP'den Said Nursi hamlesi...

Önce mitinglerinde elinde Kur'an imam çıkartan DTP, Öcalan'ın "Urfa'ya ilahiyat" isteğinden sonra iyice dine sarıldı. Şimdi de Said Nursi hamlesi yapıyorlar.

DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, TBMM'ye verdiği soru önergesi ile, Said-i Nursi'nin mezarının yerinin açıklanmasını ve itibarının da iade edilmesini isteyecek.

Ak Parti'nin Doğu ve Güneydoğu'daki yükselişinden çekinen DTP gözünü muhafazakar oylara dikti. DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, TBMM Başkanlığı'na bugün bir soru önergesi vererek, Said-i Nursi'nin mezarını meclis gündemine taşıyacak.

DTP'li Yıldız, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yanıtlaması istemiyle vereceği soru önergesinde, Nursi'nin mezarını bilmenin herkesin hakkı olduğu belirterek, mezar yerinin açıklanmasını isteyecek. Yıldız sadece Said-i Nursi'nin yargıda aklandığını belirterek, iade-i itibar verilmesini de istedi. Said-i Nursi'nin 1960 yılında Şanlıurfa'da vefat ettiğini ve oraya defnedildiğini hatırlatan Yıldız, 1960 askeri yönetiminde mezarının buradan alınıp bilinmeyen bir yere götürüldüğünü söyledi.

İmralı'dan terör örgütüne talimat veren Abdullah Öcalan'ın Şanlıurfa'ya bir ilahiyat fakültesi kurulmasını istediği öğrenildi. Öcalan'ın gerekçe olarak 'Din doğru öğretilmeli' dediği belirtildi.

@ Almanya'da Müslümanlara itidal çağrısı

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi, Potsdam kentindeki Hans Otto Tiyatrosu'nda ''Şeytan Ayetleri'' adlı eserin sahnelenecek olması nedeniyle Müslümanları itidalli davranmaya çağırdı.

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyek, Berlin-Brandenburg Radio Multikulti'ye yaptığı açıklamada, "Şeytan Ayetleri"nin hala Müslümanları incitmeye elverişli olduğunu belirtti.

Mazyek, İslamiyet'e hakaretin bugünlerde reklam amaçlı kullanıldığını belirterek, bu nedenle bir köşeye de çekilip durulmaması, eleştirel ve yapıcı bir diyaloğun sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.

Mazyek, "Düşünce ve sanat özgürlüğü çok yüksek bir değer, ancak bir dinin kutsallığına hakaret etmek bizim değerlerimize uygun düşmez"şeklinde konuştu.

Salman Rüştü'nün "Şeytan Ayetleri" adlı kitabından tiyatroya uyarlanan eserin prömiyeri 30 Mart Pazar günü Potsdam kentindeki Hans Otto Tiyatrosu'nda yapılacak.

@ Nazım Hikmet Müslüman olarak öldü iddiası

Nazım Hikmet'in Romanya'da yaşadığı dönemde şoförüyle yapılan görüşme ve önceki kayıtları kaynak gösteren Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Mezunları Derneği (TİYEMDER) Genel Başkanı Selahattin Yazıcı, Hikmetin ölmeden önce Müslüman olduğunu ve dinine bağlı bir hayat yaşadığını söyledi. Nazım Hikmet'in cenazesinin Rusya'dan Türkiye'ye getirilmesini isteyen dernek yöneticileri, "Cenaze namazını kılıp kendi toprağında defnetmek istiyoruz" diyor.

28 Mart 2008 Cuma

@ İslam karşıtı filme kınama

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Hollanda'da İslam karşıtı filmin internet üzerinden yayınlanmasını şiddetle kınadı.

BM Sözcüsü Michelle Montas, yaptığı açıklamada, Ban'ın, ''nefret içeren konuşma ya da şiddete teşviğin'' asla haklı gösterilemeyeceğini ve bu filmin yayınlanmasının ''ifade özgürlüğü'' hakkıyla da ilgili olmadığını vurguladığını bildirdi.

Ban, açıklamasında, Hollanda hükümetinin Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in filminin yayınlanmasını engelleme çabalarını onayladığını belirterek, ancak çabalara karşın yayınlanan filmden incinecek kişileri de sakin olmaya çağırdı. Ban, ''Özgürlük, her zaman sosyal sorumlulukla beraber gelmeli'' dedi.

Açıklamasında, BM'nin dünyada karşılıklı anlayış, saygı ve diyaloğu ilerletme çabalarının merkezinde yer aldığını belirten Ban, ''kırılma hattının, kimilerinin inanılmasını istediğinin tersine, Müslüman ve Batı toplumları arasında değil, düşmanlık ve çatışma yaratmak isteyen ve farklı taraflarda yer alan aşırılık yanlısı küçük azınlık grupları arasında'' olduğunu vurguladı.

@ Ateizme karşı kutsal ittifak çağrısı

Suudi Kralı Abdullah'tan tarihi çağrı: Yahudi ve Hrıstiyan kardeşlerimizle ateizmin yükselişini engellemek için diyalog sürecini başlatmalıyız...

Suudi Arabistan Kralı Abdullah, dinler arasında diyalog çağrısında bulundu. Resmi SPA ajansının haberine göre, Kral Abdullah, "Kültür ve Dinlere Saygı" konulu bir seminerde yaptığı konuşmada, önde gelen din adamlarının, kendisinin bu fikrini yürütme konusunda yeşil ışık yaktığını belirtti. Kral Abdullah, önerisinin, ahlak, aile düzeni ve dürüstlüğün bozulmasına yol açanlara karşı insanlığın korunması için tüm tek tanrılı dinlerin temsilcilerinin aynı tanrıya inanan din kardeşleriyle bir araya gelmesi olduğunu söyledi. Aile kavramının zayıfladığına ve ateizmin güçlendiğine dikkati çeken Kral Abdullah, bunun tüm dinlerce kabul edilmeyecek bir durum olduğunu belirtti. Hristiyanlar ve Musevilerle yeni bir diyaloğa girmek için tüm dünyadaki Müslümanlarla görüşmeler yapacağını ifade eden Suudi Kralı, böyle bir mutabakata varılması halinde önerisini BM'ye sunmayı düşündüğünü bildirdi.

İslam'dan başka bir dine aleni bir şekilde ibadet etmenin yasak olduğu Suudi Arabistan'ın Kralı Abdullah, ilk kez İslam, Yahudilik ve Hıristiyanlık arasında diyalog başlatılması için dini liderlere çağrıda bulunuyor

Ülkeleri arasında diplomatik ilişki bulunmamasına rağmen, Kral Abdullah 2007 yılında Katolik dünyasının kalbi Vatikan'ı ziyaret etmiş ve ve burada Papa 16'ncı Benedikt ile görüşmüştü.

Geçen hafta uluslararası basında yayımlanan haberlerde, normalde İncil edinmenin bile yasak olduğu Suudi Arabistan'da ilk kez bir kilise açılmasının gündeme gelebileceği öne sürülmüş ve Suudi Arabistan ile Vatikan arasında diplomatik ilişki kurmaya yönelik çalışmaların sürdüğü bildirilmişti.

Suudi Kralı'nın açıklaması, İtalyan gazetesi Corriera della Sera'nın genel yayın yönetmeni yardımcısı Magdi Allam'ın, aşırı dinciliği eleştirmesi üzerine aldığı tehditler nedeniyle İslam'ı bırakıp Katolik olmasının ardından geldi. Mısır asıllı bir İtalyan olan gazeteci-yazar Magdi Allam, İsrail ile ilgi yazdığı 'Çok Yaşa İsrail' adlı kitapla radikal İslamcıların şimşeklerini üzerine çekmiş ve ölüm tehditleri almaya başlamıştı. Allam Vatikan'da hafta sonu düzenlenen gösterişli bir törende, bizzat Papa tarafından vaftiz edilmişti.

Arap basınında, vaftizle ilgili olarak "Magdi Allam'ın Hıristiyanlığa geçmesini, Vatikan'ın hanesine yazılan bir puandır" yorumları yapılmış ve bu gösterişli törenin, provokasyona varan bir ortam yarattığı belirtilmişti.

@ BM'den 'Dinlere Hakaret' e karşı yasak...

BM İnsan Hakları Konseyi'nde, Müslüman ülkelerin önerdiği, dinlere hakaretlerden derin kaygı duyulduğu belirtilen ve hükümetlerden bu tür tutumların yasaklanması çağrısında bulunulan bir karar tasarısı kabul edildi.

Merkezi Cenevre'de bulunan BM İnsan Hakları Konseyi'nden 10'a karşı 21 oyla kabul edilen karar tasarısına, Avrupa ülkeleri ve Kanada muhalefet etti.

Tasarıya ret oyu veren, aralarında Fransa, Almanya ve İngiltere'nin bulunduğu AB ülkeleri, öncelikli olarak İslam dini üzerinde durulduğu gerekçesiyle tasarı metninin tek taraflı olduğunu ileri sürdüler.

BM İnsan Hakları Konseyi'nin kararında, İslam'ın terörizm, şiddet ve insan hakları ihlalleriyle özdeşleştirilmesinden derin kaygı duyulduğu belirtildi.

26 Mart 2008 Çarşamba

@ ''Kur'an'da başörtüsü yok'' dedi, atandı !

Başörtüsünün Kuran'da yer almadığını savunan ve Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Şahin Filiz, Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne profesör olarak atandı.

SELÇUK Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şahin Filiz, Kuran'da başörtüsünün yer almadığını savunup şunları söylemişti:

"Dini temeller bakımından başörtüsü, kesinlikle dinin bir emri, ya da farz ibadeti değildir. İnançla da ilgili uygulanan bir ibadet olmadığı halde, sanki dini bir emirmiş ve farzmış gibi yansıtılıyor. Başörtüsü takılmadığı takdirde de, dini yönden büyük cezaları varmış gibi hareket ediliyor.

Burada, siyasi ve sosyal anlamda çözüme ilişkin kamusal bir dinsellik yaratılmıştır. Normalde başörütüsü ile ilgili olduğu belirtilen ayetlerde Nur Suresi 30, 31, 33. Ahzab Suresi'nin 59'uncu ayetlerinde, sadece bir tanesinin başötüsü ile ilgili olduğu iddia ediliyor. O da Arapların, İslam öncesinde başlarına taktıkları örtünün çeki düzeni ile ilgili bir ayettir. Daha önce Arap kadınlarının göğüsleri ve pek çok bölgeleri açıktı.

Hatta Kabe'yi bile çıplak tavaf ederlerdi. Çıplak tavaf etmenin bir fazilet olduğunu düşünürlerdi. Örtünme ayetleri, gerek kadının, gerekse erkeğin her ikisine birden geçerlidir. Temel, kaba avret yerlerinin açık olmasından dolayı toplum içinde hoş karşılanmayan kaba avret yerlerinin (ön ve arkalarını) ve kadınların göğüslerinin örtülmesine yönelik emirlerdir.

Ama son dönemlerde başörtüsü siyasallaştığı için, kamusal bir dinsellik yaratıldığından dolayı, insanın temel örtünmesine ilişkin ayetleri, tamamen başörtüsü simgesinde toplamışlar ve bunun bir farz ve emir olduğu söylenmiştir. 'Başörtüsüne özgürlük ve kadına özgürlük', tamamen siyasi ve sosyolojik bir hadisedir. Başörtüsünün farz olduğunu kimse iddia edemez."

'KURAN'DA BAŞÖRTÜSÜ DEĞİL, HIMAR GEÇİYOR'

Kuran da başörtüsü ifadesinin yer almadığını savunan Doç. Dr. Filiz, "Kuran-ı Kerim'de sadce 'Hımar' kelimesi giçiyor. 'Hımar' kelimesi, normal bir örtüyü ifade etmektedir. Başörtüsünü değil. Giysi sıkıntısının çekildiği, hatta çıplak ibadet edildiği dönemde, Kuran'ı Kerim'in söylediği şuydu: 'Nasıl Hz. Adem ile Havva'nın cennet açıldığında ön ve arkaları açılınca, doğal olarak, kendi yaratılışları icabı örtündülerse, siz de öyle örtünün' demektedir. Yoksa başınızı, saçınızı örtün, örtmediğiniz takdirde yaptığınız haramdır anlamına gelmez." dedi.

Hz. Muhammed'in de başörtüsü ile ilgili net bir hadisinin bulunmadığını belirten Filiz, başörtüsü ile ilgili olan rivayetlerin birbiri arasında çelişki içerdiğini söyledi.

'YAHUDİ GELENEĞİ İSLAMI ETKİLEDİ'

Başörtüsünün Yahudi geleneği olduğunu da anlatan Doç. Dr. Filiz, Tevrat ve Talmud'da başörtüsü ile ilgili ayetlerin bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

"Yahudi geleneğini inceledim. Yahudilerde, 'Başörtüsüz kadınlar iffetsizdir, namussuzdur. İffet ve namusun korunmasının ölçüsü baş örtüsüdür. Baş çirkindir, örtülmesi gerekir. Başörtüsüz hiçbir kadın dışarı çıkmamalıdır' denilmektedir. Yahudi geleneği direkt olarak islamı etkilemiştir. Yoksa islamda başörtüsü kesinlikle söz konusu değildir. İslamda, oruç tutmadığınızda, tutmadığınız oruçu ya sonradan tutarak telafi edersiniz, ya da parasını ödersiniz. Başörtüsü, örtemeyenler ile ilgili kesin bir ceza yoktur. 76 tane temel farzdan bahsedilmektedir. Bu 76 farzda kesinlikle başörtüsü geçmemektedir. Kesin bir dini emir diyeceksiniz ve yapmayan hakkında da bunun bir cezası yok diyeceksiniz. Allah ile kul arasında diyeceksiniz. Allah ile kul arasında ise, kamusal alana dinsellik taşınmak isteniyor. Dinsel kanıtlarda dil oyunu yapılıyor."

@ M.Ş.Eygi ''kıyamet'' ile uyardı !

Mehmet Şevket Eygi, bugünkü köşe yazısında Müslümanları uyardı. "İnsanlar azgınlıkları, isyanları, tuğyanları kendi iradeleriyle önlemeye çalışmazlarsa volkan patlar, ne azgın kalır, ne azmamış... "
...
1960’lı yıllarda, Muhyiddin Arabî hazretlerinin, âhir zamanda İstanbul’da yaşanacak ve görülecek fitnelere ait bazı keşif ve kerametlerini duymuştum. Bunlar inanılması çok zor feci şeylerdi. Onların patlak vermesi yaklaştı mı?

İnsanlar azgınlıkları, isyanları, tuğyanları kendi iradeleriyle önlemeye çalışmazlarsa volkan patlar, ne azgın kalır, ne azmamış...

Yazının tamamını, başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ BAV'dan ilanlı açıklama

Adnan Oktar'ın fahri başkanı oldugu Bilim Araştırma Vakfı'nın, bugunkü gazetelere tam sayfa olarak verdiği ilanda, ülkemizdeki bir numaralı bölücü odak olarak "Komünist Derin Devlet Çetesi" gösteriliyor.

İlan şöyle devam ediyor:

Kamuoyuna yaptığımız pek çok duyuruda sözünü ettiğimiz bu çete ve bu çetenin fikri temelinin çöküşü hakkındaki bazı gerçeklerin bilinmesinde fayda bulunmaktadır.

- Komünist Derin Devlet Çetesi yurt dışı kaynaklı bir oluşumdur. Kendilerine Türk Milleti'nin asla destek olmayacağını ve asla iktidara sahip olamayacaklarını anlayan bu karanlık güç, çareyi ülkeyi dış güçlere teslim etmekte bulmuş ve onların her isteklerin kayıtsız şartsız yerine getirir hale gelmişlerdir.

- Darwinist-Komünist ideolojiyi savunan bölücü örgüt PKK da, bu karanlık çetenin bir koludur. Örgütün dine ve Müslüman-milliyetçi inanca düşman olması, Komünist Derin Devlet Çetesi'nin gerçek bakış açısını göstermektedir. Ana hedef PKK'nın sadece bölgesel hakimiyeti değil, PKK desteğiyle Türkiye'nin Batısı'nda da komünist rejim oluşturmak ve Türkiye’yi Doğu Komünist Türkiye, Batı Komünist Türkiye olarak ikiye ayırmaktır. Ülkemizi bölmek için çabalayan bu çete, bu uğurda devletimize tuzak kurmaya, devletin kurumlarını birbirine düşürmeye çalışmış, ülkemizi karıştırmaya uğraşmıştır.

...

İlanın tamamını okumak için resmin üzerine tıklayın.

@ Yine DTP, yine dine saygısızlık !

DTP’liler Yüksekova’da Kuran-ı Kerimleri parçaladı. Nevruz kutlamalarını bahane eden grup Yüksekova’da bastıkları bir dernekte Kur’an-ı Kerimleri parçalayarak üzerine bira şişesi bıraktı. “Bize zarar veriyorsunuz” diyerek saldırılan dernek darma dağın edilirken, dernek görevlisi de dövüldü.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde izinsiz Nevruz kutlaması yapan DTP'liler ile polis arasında meydana gelen çatışmadan sonra kentteki gerginlik artarak devam ediyor. Dün de 50 kişilik bir grup Yüksekova Mustazaflar ile Dayanışma Derneğinin binasını basarak tahrip etti. Derneğin içindeki eşyaları kırıp döken grup dernekteki Kur’an-ı Kerimlere de ağır hakaretlerde bulundu. Kur’an-ı Kerimleri parçalayıp üzerine bira şişeleri bırakan grubun bu tavrı büyük tepkiyle karşılandı.

25 Mart 2008 Salı

@ DTP dinsiz yüzünü yine gösterdi!

DTP Genel Başkan Yardımcısı ve Mardin Milletvekili Emine Ayna yine olay açıklamalarda bulundu. Ayna, 'Kurban bayramı ve Ramazan bayramından geçeriz, Nevruzdan asla' dedi. Haberi okumak için başlığa tıklayın.

@ Hürriyet'in Ergenekon Bağları


Ergenekon operasyonu derinleştikçe ucu Aydın Doğan'a doğru ilerliyor. İşte Ergenekoncuların MSN kayıtları ve ayrıntılarıyla Hürriyet'in Ergenekon'la bağları.. Başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ Tapınak Şövalyeleri birleşme çağrısı yaptı

Tapınak Şövalyeleri'nin takipçileri, liderleri Jacques de Molay'ın katledilmesinin yıldönümünde Telegraph gazetesine ilan verdi..
Sabah'taki haberi okumak için başlığa tıklayın.

@ 'Genç Siviller' kimlerdir?


Can Ataklı, İddianame Sululukları isimli yazısıyla Genç Sivilleri "Yeni akım şeriatçı" olarak suçlamıştı. Bu suçlamaya Tuğçe Baran'ın verdiği cevabı başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ İlhan Selçuk'un ''masumluğu''

Ünal Tanık'ın makalesini başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ ''Allah yarattı'' denmesi, ''derin sol'' un tepkisini çekti!

Radikal ve Vatan Gazetelerindeki iddialara göre, Denizli'de, liselerde Adnan Hoca'nın yaratılış CD'leri izletilrilmesi, içkili lokallerin, deri işlenen tabakhane bölgesine taşınması, 'Atatürk Evi' ve müzedeki iki memurdan birinin türbanlı olması kötü bir gidişatmış gibi yorumlanıyor. Tüm bu olaylara, Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı Dikmen Onat'ın bakış açısı ise şöyle: "Burada alternatif bir şehir oluşturuluyor. İzmir'e karşı Denizli yükseltiliyor"

Okullarda, tamamen bir safsata ve kandırmaca olduğu bilimsel olarak ispatlanan evrim teorisinin okutulması tepki cekmezken, Adnan Oktar'ın yaratılış ile ilgili fimlerinin seyredilmesine bu tepkinin verilmesinin açıklaması ne olabilir?
Haşa, ''Sizi Allah yaratmadı, tesadüfen yaratıldınız!'' demek serbest, ''Sizi Allah yarattı'' demek yasak mı olmalı?

Vatan'daki haberi okumak için başlığa tıklayın.

@ Şener mason mu?

AK Parti eski Milletvekili Abdüllatif Şener, son günlerdeki çıkışları sonucu Vakit Gazetesi tarafından mason ilan edildi.
Şener'in son günlerde hükümetin kimi icraatlarını eleştiren açıklamaları basında yer alıyor. Şener'in ismi ayrıca, yeni siyasi oluşumların lideri olarak da anılıyor.
Ankara’daki Tandoğan, Kale ve Yıldız Rotary kulüplerinin organize ettiği ve basına kapalı olarak 19 Şubat’ta Büyükhanlı Otel’de gerçekleştirildiği öğrenilen toplantıya Abdüllatif Şener de katıldı. Edinilen bilgilere göre, Şener “şeref misafiri” olarak katıldığı toplantıda bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Şener’e “katılım belgesi” takdim edildi. Katılım belgesini Yıldız Rotary Kulübü Başkanı Aytuğ Atabek’in elinden alan Şener’in “Rotary Dernekleri Şeref Üyesi” de seçildiği iddia edildi.

@ Din ile bilimin arasında büyük kavga

“Hatasız embriyo, kusursuz insan” üretimine izin vermeye hazırlanan hükümet, Kilise’nin ve Müslümanların tepkisiyle karşılaştı
İngiliz Hükümeti’nin son dönemde azalan sperm ve yumurta bağışlarına çare bulmak için hazırladığı yeni embriyo yasası ülkeyi karıştırdı. Gelecek aylarda oylamaya sunulacak olan hayvan insan melezi canlılar, anne karnında bebeğe tedavi ve tedavi amaçlı yumurtalardan embriyo üretimine izin veren yasalar kanser araştırmaları ve İngiliz Kalp Vakfı gibi kuruluşlar tarafından sevinçle karşılanırken İngiliz Katolik ve Anglikan Kilisesi’ni ayağa kaldırdı. Din adamları, “Frankenstein’ların yaratılmasına izin veriliyor” dediler. Yasanın kabul edilmesi halinde 12 bakanın görevinden istifa edeceği ve ülkenin siyasi krize gireceği öne sürüldü.

24 Mart 2008 Pazartesi

@ The DailyStar: “AKP'nin şeriat istediği iddiası da temelsiz.”

Lübnan'da İngilizce yayımlanan DailyStar gazetesi: 'Laikliği aşındırma' suçlamasıyla AKP'ye açılan dava, 1982 Anayasası'ndaki otoriter laiklik tarifine dayanıyor. AKP'nin şeriat istediği iddiası da temelsiz. AKP gerçek gücünü demokratik seçime verdiği destekten alıyor, herhangi bir şeriat girişimi birçok seçmeni partiden uzaklaştırır

Alfred Stepan'ın haberini başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

23 Mart 2008 Pazar

@ Afganistan Türkiye'deki 'İslam' ı örnek alacak

Afganistan Dışişleri Bakanı, Dr. Rangin Dadfar Spanta, Türkiye'deki İslam'ın, Afganistan için rol model olduğunu belirtti.

Anadolu Ajansına konuşan Spanta, ''Müslimanlar olarak, demokrasiyi hakediyoruz. Islam ve demokrasi arasınd hiçbir çelişki yoktur'' diye belirtti.

Haberin tamamını okumak için başlığa tıklayın.

@ Deniz Arcak: ''Yamuk yumuk yoldan otobana çıktım !

“Öğrendim ki tasavvuf aşk sanatıymış!” diyen sanatçı Deniz Arcak'ın Mesnevi ile bütün hayatı değişmiş. Arcak, "Mutlu olmak Allah ile kurduğumuz ilişkiye bağlı" diyor ve ekliyor: Adam olmak için bir çabamız oldu. Mesnevi’nin bende yaptığı en büyük şey bu oldu. Genciz tabii asilik vardı, “Ben böyleyim kardeşim, yerse!” lisanı vardır ya. Mesnevi’yi okudukça ‘ben böyleyim’ dediğim şeylerin ne kadar feci şeyler olduğu ile yüzleşip “Ben niye böyleyim?” demeye başladım. Ve sonunda iş çözüldü, artık ben böyle olmak istemiyorum dedim. Yani sizi sizden soyan, daha doğrusu kendinize yaptığınız o saçma sapan kabuğu soymaya başlıyorsunuz. Ne kadar fena, insan kendini peygamber zannediyor! Zaman zaman diyorum ki yerin yedi kat dibine geçsem, yetmiyor daha da dibi yok mu, diyorum. Ama insanoğlu hep kötü ve iyi arasında gelir gider. Ta ki bir gün gerçeği anlayıncaya kadar bu böyledir.
Röportajın tamamını okumak için başlığa tıklayın.

@ Bediüzzaman'ın talebeleri ile röportaj

Mustafa Sungur: Allah gayretimizi arttırsın, istikamette muhafaza etsin!
Malûmunuz, Rusya’da, Rusça olan bazı Risâle-i Nur eserleri yasaklandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Oradaki arkadaşlar, Risâle-i Nur’un daha çok yayıldığını ve okunduğunu söylüyor. Zaten, Rusça bazı eserler yasaklanmış. Diğer dillerdeki eserler serbest. Bir dönem dinsizliğin merkezi olan Rusya’da, şimdi Risâle-i Nur serbestçe basılıyor, okunuyor ve hâlâ neşrolunuyor. Bayramdır yani bu. Büyük bir fütuhattır. “Rus da dinsiz kalamaz. Geri dönüp Hıristiyan da olamaz. Olsa olsa, küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikate dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna eden Kur’ân ile bir musalâha veya tâbi olabilir” mânâsı tahakkuk ediyor inşallah.

Abdullah Yeğin: İttihad-ı İslâm için, önce kalplerimiz ittihad etmeli.
1951’de Emirdağ’da Üstadımızın yanında olduğum sıralardı. Üstadımız hastaydı, yatıyordu. Elinde de küçük bir kitap vardı. Bu kitap, İstanbul’dan gelmiş kendisine. Yattığı yerden bu kitabı okuyor, bakıyor, karıştırıyordu. Sonra, birdenbire doğruldu ve dedi ki: “Bu kitap, benim hastalığımın devâsıdır.” Zaten Üstad, her ne zaman bir kitap veya mühim bir mevzu hakkında makale yazmışsa, bir hastalıktan sonradır veya hastalık esnâsındadır. Bir sıkıntıdan sonra bir ferahlık gelir o şekilde. Kitabı göstererek, “Bunu da tercüme edeceğiz” dedi. “Bu Hutbe-i Şâmiyeyi tercüme edeceğiz. Eli kalem tutanlar gelsinler” dedi. Çağırdık, dört kişi olduk. Üstadımız tercüme etti, biz de yazdık. Kaç saat sürdüğü hatırımda kalmadı. İşte, Hutbe-i Şamiye’nin ilk defa Türkçe’ye çevrilmesi bu senedir.
Sonra Hutbe-i Şamiye, kitap halinde çıktıktan sonra İstanbul’da çıkan bazı gazetelerin makalelerinden ilâveler, zeyller yapıldı. Kitap halinde teksir edildi. O zamanki Demokrat Parti’nin dindar mebuslarına gönderildi. Üstadımız diyordu ki: “Benden siyaset istiyorlar. Bu kitap, benim siyasetimdir.” Çünkü o, ittihad-ı İslâmdan bahsediyor. İslâm birliğinden, kalplerin birliğinden ve İslâm âlemindeki hastalıklardan bahsediyor. Bu esere çok ehemmiyet veriyordu Üstadımız.

Mehmet Fırıncı: Bediüzzaman Said Nursî 100 sene sonra yeni yeni anlaşılıyor.
Meşrutiyet (ikinci) ilân edildikten sonra Bediüzzaman, Doğudaki aşiretleri gezerek meşrutiyet ve hürriyetin güzelliğini anlatmış, daha sonra bunları Münâzarât isimli eserinde toplayarak neşretmişti. Sözkonusu eserinin bir yerinde "Eğer siz tembel kalıp da onun (meşrutiyetin) yolunu yapmazsanız, tembellik etseniz, yüz sene sonra tamamen cemâlini göreceksiniz" demektedir.

Yeni Asır gazetesinde yayınlanan röportajın tamamını başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ Bal peteğinde 'Allah' yazıyor...

Erzurum'un Karayazı İlçesi'nde arı yetiştiriciliği yapan Osman Odunkıran'ın bulduğu bal peteğinde, Allah yazıyor. Odunkıran, peteğin diğer tarafında da Muhammed yazısının olduğunu fakat arıların orayı kapattığını söyledi.

@ Peygamberimiz (SAV) Moskova'da anıldı...

Dünyada, bundan 15-20 yıl önce, olması hayal bile edilemeyen olaylar oluyor...Hazreti Muhammed'in doğumu münasebeti ile Moskova'da Mevlüd ve anma töreni düzenlendi.

Rusya Müftüler Konseyi ve Nadejda (Umut) Vakfı işbirliği ile düzenlenen organizasyona Hz. Muhammed'in sevgi ve barış çağrısına cevap veren Rus, Türk, Tatar, Kazak, Kırgız, Dağıstan, Çeçen, Azeri, İnguşet, Tacik ve Türkmen onlarca milletten insan katıldı. Rusya parlamentosu alt kanadı Duma'dan parlamenterler, büyükelçiler ve akademisyenlerin yer aldığı geceye Duma Din İşleri Komitesi, Moskova Belediyesi Dini Organizeler Birliği, Moskova Devlet Üniversitesi, Moskova İslam Üniversitesi ve Tatar Kültür Merkezi destek verdi.

Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin de Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada Sovyetler'in dağılmasının ardından oluşan Rusya Federasyonu'nda Müslümanlar'a karşı çok toleranslı ve saygılı davranıldığını kaydederek, "Sovyet döneminde böyle büyük salonlarda toplanıp Efendimizi anacağımızı hayal bile edemezdik. Onu bırakın salavat okunmaz, Efendimiz hakkında konuşma bile yapılmazdı." dedi.

22 Mart 2008 Cumartesi

@ Başoğlu: 'Allah' demek suç olacak!

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, laikliğin mevcut Anayasa’da tanımı yapılmaksızın yer alması sebebiyle Türkiye’nin, Allah demenin suç olduğu bir sürece girdiğini söyledi Başoğlu, “Eğer laikliğe bir açıklık ve tanım getirilmezse, ilerde Allah diyenlerin bile laikliği ihlal ettiği biçiminde yorumlanarak suçlanabileceği bir ortama doğru gidiyoruz” dedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AK Parti’nin kapatılması talebiyle hazırladığı iddianamesine tepkisini dile getiren Başoğlu, “İslâmi değerleri laikliğe aykırı sayarak dava konusu yapmak ve parti kapatma gerekçesi saymak bir bakıma İslâm’ı yargılamak gibi bir anlama gelmektedir. Böyle bir yargılamadan kesinlikle kaçınmak gerekir” diye konuştu.

Yapılacak Anayasa değişikliğinde laikliğin mutlaka tanımının yapılması gerektiğini kaydeden Başoğlu, “İddianamede, İmam Hatip liseleri, başörtüsü, otobüste mescid açılması gibi tamamen İslâmi değerlere yer verilerek laikliğin ihlâl edildiği iddia edilmektedir. Ben ilke olarak siyasi partilerin Anayasa Mahkemesi’nde yargılanması ve kapatılmasına karşıyım. Suç işlediği iddia edilen siyasi partiler birer tüzel kişi olduğuna göre yetkili organlarının kararına bağlı olmayan herhangi bir konuda yargılanmamaları gerekir. Eğer Türkiye’de demokrasiyi koruyup geliştirecek ve güçlendireceksek, her şeyden önce rejimin ve partilerin hiçbir müdahaleye maruz kalmamaları gerekir” dedi.

@ Financial Times: AKP davası seçimi kaybedenlerin açık darbesi

İngiltere’nin önemli gazetelerinden Financial Times, AKP’nin kapatılmasına ilişkin açılan dava ile ilgili geniş bir yoruma yer verdi. Gazete yorumunda dava, “Laik kesimin açık darbesi" olarak değerlendirildi. Bu güçlerin başarıya ulaşması durumunda Türkiye’nin Avrupa’yı unutması gerektiği öne sürülen yorumda, özetle şu görüşlere yer verildi: “Bir ülke düşünün ki yargı hiç beklenmedik bir anda kısa süre önce ezici bir çoğunlukla seçimi kazanarak hükümeti kurmuş olan bir partiyi kapatmak ve ülkenin başbakanına ve cumhurbaşkanına siyasi yasak getirmek istesin. Bu ülke Türkiye’dir. Türkiye Avrupa Birliği ile zorlu geçen üyelik görüşmeleri süreci içindedir. Ancak ülkenin AB üyeliği olasılığını yeni-İslamcı ve Avrupa taraftarı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki hükümet ile kendisini Avrupalı gören fakat her çareye başvurarak iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisini iktidardan düşürmeye çalışan laik kesim arasındaki çatışma gölgelemektedir.
Laik kesimin bu çabaları anayasal meşruiyetin incir yaprağıyla gizleniyor olsa da seçimde kazanamayan güçlerin açık bir darbesi anlamına gelmektedir. Bu güçlerin başarıya yaklaşmaları halinde bile Türkiye Avrupa’yı unutmalıdır.
Şimdi ise başsavcı AKP’nin laiklik karşıtı bir tutum içinde olduğunu iddia ederek bu siyasi yapıyı değiştirmek istemektedir."

@ Ergenekon hakkında...

Hikâyeyi 1945'ten başlatalım... İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye, Batı bloğunda yer aldı. En büyük korku Sovyetler Birliği'nin ülkeyi işgal etmesiydi. ABD'nin yönlendirmesiyle alternatif bir güvenlik yapısı oluşturuldu. Özel Harp Dairesi ya da Kontrgerilla denilen bu örgütlenme; Meclis'in bilgisi, Yargı'nın denetimi dışındaydı. Bu örgüt NATO üyesi tüm Avrupa ülkelerinde kurulmuştu. Mesela İtalya'daki adı Gladio idi....

Emre Aköz'ün Sabah'taki yazısını, başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

21 Mart 2008 Cuma

@ Ünlü sanatçılardan ilahi albümü

Ünlü sanatçılar, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e bestelenen eserlerin yer aldığı "İftihar Abidemiz Efendimiz" adlı ilahi albümünde biraraya geldi. İlk kez bir albümde ilahi okuyan Ferdi Tayfur, Muazzez Ersoy, Funda Arar, Hakan Altun, Uğur Işılak, Erhan Güleryüz, Fatih Kısaparmak, Zara, Murat Göğebakan, Orhan Hakalmaz ve Ahmet Özhan adına, albüm geliri ile birer eğitim kurumu yaptırılacak. Eğitim kurumlarının yerleri, sanatçıların istekleri doğrultusunda ve ihtiyaca göre şekillenebilecek. Okumalarda yer alan Funda Arar, annesi Vanlı olduğu için Van'ı tercih ederken; Ferdi Tayfur'un tercihi memleketi Adana, Fatih Kısaparmak'ın isteği de Elazığ oldu.

@ Avrupalı Müslümanlardan Ladin'e İtiraz

Hz. Muhammed’e (S.A.S) hakaret içeren karikatürler için AB’yi tehdit eden Bin Ladin’e, Avrupa’daki Müslümanlardan itiraz geldi. Avrupa’daki İslami STK’lar, “Bombaya hayır, kaleme evet” dedi. Haberin detayları için başlığa tıklayın.

@ Kamer Genç'ten bir garip yorum

Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Ergenekon soruşturması kapsamında İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek'in gözaltına alınmasını, ''Türkiye'de şeriat darbesi yapmaya çalışan bir zihniyetin ayak sesleri'' diye değerlendirdi. Genç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Ergenekon soruşturması kapsamındaki gözaltıları duyduğunda, ''Şoke'' olduğunu ifade ederek, bunu ''Vahim bir olay'' olarak nitelendirdi. Selçuk'un aydınlığın önderi, Perinçek'in de yurtsever ve Atatürkçü bir kişi olduğunu belirten Kamer Genç, Türkiye'de basın özgürlüğünün olması gerektiğini belirtti. Haber için başlığa tıklayın.

@ 2007'de, internette en çok konuşulan konular...

Bir internet sitesinin yayınladığı araştırmaya göre, 2007 yılının internet dünyasında en çok konuşulan olayları:

- Adnan Hoca'nın, Wordpress.com’u kapattırtması. Halen de yasak devam etmekte.

- Facebook büyük bir patlama yaparak çılgınlık haline geldi.

- Türkiye’deki Web 2.0 servislerinin sayısında gözle görülür bir artış oldu.

- Okullar arası web tasarım yarışması düzenlenerek genç nesilin ilgisi bu yöne çekilmeye çalışıldı.

- Facebook’un ufacık bir kısmı Microsoft tarafından astronomik bir ücrete satın alındı.

- Yeni yıla girilmesi ile birlikte bloglar arasında yayılan “mim” olayı başladı ve yıl içerisinde de büyük bir ivme ile devam etti.

@ Rusya'nın Yahudileri ile Müslümanları, birbiriyle kavgalı!

Rusya Yahudi Cemaati Federasyonu, siyonizme karşı tutumu nedeniyle Müftüler Konseyi ile ilişkilerini dondurduğunu açıkladı. Öte yandan, Musevi cemaatinin iki hafta önce konuyla ilgili açıklama istemesine rağmen Müftüler Konseyi'nin henüz her hangi bir yorumda bulunmadığına ilişkin haberleri yalanlayan Nafigullah Aşirov ise, Musevi Cemaati Federayonu tarafından basına yansıtılan haberlerin başlıca amacının Rusya kamuoyunu Müftüler Konsey'ne karşı kışkırtmak olduğunu belirtirtti.
Aşirov, "Şimdiye kadar siyonizme yönelik eleştiririlerimiz konusunda özür dilenmesi talebiyle Müftüler Konseyi'ne hiçbir başvuru yapılmadı. Ayrıca siyonizme karşı eleştirilerin Rusya'da faaliyet göteren bir kurum tarafından Yahudi halkına hakaret olarak değerlendirilmesi de çok düşündürücü" şeklinde konuştu.

@ İsrail'de Müslümana ev yok!

İsrailli Haham fetvayı verdi: "Ev, iş vermeyin!" Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerinin üst kuruluşu Yeşa Hahamlar Konseyi Başkanı Haham Dov Lior, yasalara göre Araplara ev kiralanmasının ve onlara iş verilmesinin yasak olduğunu söyledi. Öte yandan, Reformist Yahudiler Merkezi'nden avukat Einat Horvitz, Kudüs'teki yeşiva saldırısından sonra Arapları hedef alan bu tür çağrıları büyük endişeyle izlediklerini bildirdi. Bunların yasa dışı ve Yahudiliği tahrif eden, ırkçı kışkırtmalar olduğunu dile getiren Horvitz, İsrail Başsavcılığını bu tür çağrıları yasaklayacak şekilde yasaları düzenlemeye çağırdı. Haber için başlığa tıklayın.

@ Avrupa'nın başkenti çok yakında Müslüman olacak...

Fransa’nın büyük gazetelerinden Le Figaro, “20 yıl içinde Brüksel’de ilk din İslam olacak” başlıklı Brüksel kaynaklı uzun haberinde “Bugün (Brüksel’in) nüfusun üçte biri Müslüman ve genç kuşaklar daha çok ibadet ediyor. Avrupa’nın başkenti 20 yıl içerisinde Müslüman olacak” diye yazdı. Geçen hafta Belçika’da yayınlanan bir araştırmanın bulgularına dikkat çeken Le Figaro, Belçika’daki Louvain Katolik Üniversitesi’nden sosyolog Olivier Servais’in Müslümanların, yüksek doğum oranı nedeniyle “15-20 yıl içerisinde çoğunluk” olması beklendiği görüşünü da aktardı. Haber için başlığı tıklayın.

@ DTP iyice dindarlaştı !

DTP nevruz kutlaması için yapılan mitingde muhafazakar seçmenini yeniden kazanma mesajları da verdi. Mitingde DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, önümüzdeki yerel seçimlerde Ağrı'da kaybettikleri tüm belediyeleri istediğini söyledi. DTP'de rant ve çıkar kavgası bulunmadığına işaret eden Sakık, herkesin 'bedenini ölüme yatırarak'mücadeleye girdiğini iddia etti. Sakık, “Ne olursunuz birbirinizi sevin. Ne olursunuz birlik oluşturun. Ne olursunuz şiddete, silaha, çatışmaya demokrasi yığınağını oluşturun” dedi.

@ Önce namaz...

FB'nin Avrupa'da kupa dışına ittiği Sevilla'nın müslüman futbolcusu Kanoute'den önemli açıklamalar. Kanoute namazını maçlardan önce soyunma odasnda kılıyor... Bir röportajda İslamiyet'le ilgili bilgiler veren Sevilla'nın müslüman futbolcusu Kanoute önemli açıklamalar yaptı. Okumak için başlığa tıklayın.

20 Mart 2008 Perşembe

@ Modernlik için Halife bekleniyor...

Özdemir İnce, son dönemde Hürriyet gazetesindeki köşesinde yazdığı yazılarla dikkat çekiyor. Özellikle 'Örtünme Kuran'ın emri değildir' tezini işleyen yazıları, İslami kesimin büyük tepkisini çekiyor. İnce, TEMPO dergisine verdiği son röportajda İslamiyet'le ilgili yeni iddialar öne sürdü. Özdemir İnce, röportajında 'İslam modernleşebilir mi?' şeklindeki soruya şöyle cevap veriyor:
"Hayır. Modernleşebilmesi için yorum alanının genişlemesi lazım. Kimse kimsenin ne dediğini dinlemediği için anarşi dini. Türban konusunda eski Diyanet İşleri Başkanı, "Kuran'da türbanla ilgili hüküm yok" derken, bugünkü başkan 'var' diyor. Demek ki burada anarşi var. İslam dininin bir Papa'sı yok. Papalıkta, Papa'nın verdiği bir karara alttakiler karşı çıkamaz. Bizde Diyaneti'i dinleyen yok. Bu nedenle reform olmaz." Haber detayları için başlığı tıklayın.

@ The Economist laikleri kızdıracak...

Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP'nın kapatılması talebine, Batı’nın eleştirileri sürüyor. The Economist dergisi, iddianameyi eleştirirken, “Hiçbir İslami parti, Adalet ve Kalkınma Partisi kadar ılımlı ve Batı yanlısı olmadı” ifadesini kullandı. The Economist, Yalçınkaya’nın hazırladığı iddianamenin içeriğine ilişkin çeşitli örnekleri de verirken, Başsavcı'nın ayrıca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dahil olmak üzere, 70’den fazla AKP’li hakkında siyaset yasağını da talep ettiğini belirterek, korkunun şimdiden piyasaları sardığını, borsanın düştüğünü, liranın değer kaybettiğini yazdı. Anayasa Mahkemesi'nin davaya bakmaya karar vermesi halinde sürecin bir yıl devam edebileceğini kaydeden dergi, bunun Türkiye’yi “Uzun bir istikrarsızlık sürecine itebileceğini, AB ile üyelik müzakerelerine zarar verebileceği” görüşünü dile getirdi. Haberin detayları için başlığa tıklayın.

@ Dünya hayatının gerçeği..

Fransa, 52 yaşındaki emekli öğretmen Chantal Sebire ölü bulundu. Çok nadir görülen ENB isimli hastalığa yakalanan Sebire, daha önce cumhurbaşkanı Sarkozy ile görüşerek ötanazi yapmasına izin verilmesini istemişti ma bu isteği, Fransa kanunlarınca uygun görülmemişti. "Bir hayvan bile benim yaşadıklarımı yaşamamalı" diye konuşan Chantal, 2000 yılında hastalık sebebiyle tat ve koku alma duyusunu kaybetmiş. Tümör daha sonra yüzüne yayılarak gözlerine kadar ulaşmış, geçtiğimiz ekim ayında da görme yetisini kaybetmişti. "esthesioneuroblastoma" ENB hastalığına geçtiğimiz 20 sene içinde, dünya çapında sadece 200 kişide rastlanmış.

İnsanın acizliğine ait her detayı Allah özel olarak var etmiştir. Nisa Suresi'nin 28. ayetinde "...İnsan zayıf olarak yaratıl mıştır" hükmüyle bu gerçeğe dikkat çekilir. İnsan zayıf olarak yaratılmıştır ki, bir kul olarak Yaratıcımız olan Allah'a karşı olan acizliğini anlayabilsin ve dünyanın geçici bir mekan olduğunu fark edebilsin.

İnsan ne zaman nerede doğacağını, hangi vakitte, ne şekilde öleceğini belirleyemez. Dahası, yaşadığı hayattan ne kadar memnun olursa olsun, o hayatı olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecek unsurlar üzerinde hiçbir kontrol mekanizmasına sahip değildir

Sayın Harun Yahya'nın ''Dünya Hayatının Gerçeği'' isimli eserini www.harunyahya.org sitesinden ücretsiz olarak indirip okuyabilirsiniz.

@ Colin Kazım Müslüman mı oluyor?

FB'nin sezon başında Sheffield United'tan transfer ettiği Colin Kazım İslam'a ilgi duymaya başladığını belirtti. Ayrıntılı haber için başlığa tıklayın.

@ Üniversitede içki baskını

Gazi Üniversiteli yaklaşık 20 kişilik öğrenci grubu, Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (DEPAR) açılış kokteylini Mevlit Kandili'ne denk geldiği ve kokteylde içki servisi yapıldığı gerekçesi ile protesto etti. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü öğrencisi Resul Gökhan Koruç, "Rektörlük geçen sene Mevlit Kandili'nde kampusa içkili kafe açmıştı. Bugün de inadına kokteyl veriyor. Açılışı yapacak başka gün mü yok? Bu yapılan saygısızlıktır" dedi. Servis edilen içkilerin ücretinin öğrenci burslarından karşılandığını öne süren Koruç, "Burası Müslüman evlatların vatanı. Bu topraklar üzerinde salyangoz satılmaz" diye konuştu.

@ Vatikan, 'Haçlı Seferi' suçlamasını reddetti...

Vatikan, El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin'in Hz. Muhammed'e hakaret eden karikatürlerin yayımlanmasının, Papa 16. Benediktus'un da içinde yer aldığı Haçlı seferinin bir bölümünü oluşturduğu suçlamasını reddetti. Vatikan sözcüsü Federico Lombardi, bu tip suçlamaların temelsiz olduğunu, ancak kendileri için sürpriz olmadığını, Bin Ladin'in Vatikan ve Papa'yı düşman olarak görmesinin doğal olduğunu söyledi.

@ Rahibeler girebiliyor Müslüman giremiyor !

Almanya’da bir devlet okulunda üç rahibenin, kendilerine özgü dinî kıyafetlerle derslere girmelerine müsaade edilirken, Müslüman bir öğretmenin başörtüsü takması yasaklanıyor. Almanya'nın Baden- Württemberg eyaletinde Doris Graber isimli öğretmenin başörtüsüyle derse girmesini yasaklayan Mannheim İdare Mahkemesi'nin kararına tepki gösteren Frankfurter Rundschau gazetesi, “Baden-Baden'de bir devlet okulunda üç rahibenin, kendilerine özgü dinî kıyafetlerle derslere girmelerine müsaade edilirken, Müslüman bir öğretmenin başörtüsü takması yasaklanıyor. Gerekçe olarak da eyalet yasalarının, dinsel kıyafetleri kamusal alanda yasaklaması gösteriyor. 30 yıldır öğretmenlik yapan ve sonradan İslam dinini seçen bu öğretmenin, Baden-Baden'de rahibelere tanınan istisnaî duruma atıfta bulunamayacağı savunuluyor. Peki Baden-Württemberg eyaletinde Anayasa'nın eşitlik ilkesi neden geçerli değil acaba? Kararın yazılı gerekçesini merakla bekliyoruz. Bu karar bizi kesinlikle öfkelendirmiş falan değil. Çünkü biz öğretmenlerin derslere başörtüsüyle girmesini savunmuyoruz. Ancak farklı bir inanca sahip olduğu için ayrımcılığa tâbi tutulması, buna maruz kalan herkes için katlanılamaz bir durumdur” şeklinde yorumda bulundu.

@ ''Siyonist Komplolara Karşı Uyanık Olunmalı''

İslam Mezhepleri Dayanışma Merkezi Başkanı “Hamit Bin Ahmet er-Rufai” İran Kuran Haber Ajansı İkna’nın uluslar arası ilişkiler bölümü muhabiriyle yaptığı telefon görüşmesinde, Siyonistlerin uluslar arası kurumlarda ve bazı batı devletlerinde büyük etkileri olduğunu, buralardaki aşırı uçları tahrik ederek Müslümanların mukaddesatına hakaret ettirdiklerini söyledi. Haberin detayları için başlığı tıklayın.

@ ''Halkın yüzde 90'ı şeriatı istemez"

Türkiye'yi gergin günlerin beklediğini söyleyen Prof. Dr. Toktamış Ateş, AKP kurmaylarının referanduma gitme düşüncesini de değerlendirdi. Kapatma davasının halka nasıl anlatılacağının önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ateş: "Laiklik olarak konuyu anlatırlarsa halkın çoğunluğunu sağlarlar. Türk halkı laikliğe sahip çıkar. Ancak sayın Başsavcı'nın ya da sayın Baykal'ın laiklik anlayışından farklı bir anlayış bu. Şu anda halka 'laik bir Cumhuriyet mi yoksa İslam şeriatı mı istersiniz?' diye sorsalar halkın yüzde 90'ı şeriatı istemez" diye konuştu.

@ Tarihten ders almak!

Irak Savaşı’nın 5’inci yılında Independent gazetesinin Pulitzer ödüllü yazarı Robert Fisk, batıya “İslam ve terör arasında bağlantı yok. Artık Müslüman toprakları işgalden vazgeçin” çağrısı yaptı. İngiliz The Independent gazetesinin yaşamını yıllardan beri Beyrut’ta sürdüren Ortadoğu uzmanı Pulitzer ödüllü yazarı Robert Fisk, Irak savaşının 5’inci yıldönümü için kaleme aldığı yazıda batı dünyasına “Artık hatalarınızı görün ve işgallerden vazgeçin” çağrısı yaptı. Fisk’in “Babil’in fethinden, Bağdat’ın işgaline tarihten alamadığımız dersler” başlıklı yazısıyla ilgili haberi, başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz...

@ Meğer Gorbaçov dindar biriymiş...

Komünizmin kalesi SSCB'nin son lideri Mihail Gorbaçov (77) ilk kez inançlı, ibadet eden bir Hıristiyan olduğunu açıkladı. İtalya'nın Toscana bölgesinde yer alan Assisi kasabasında bulunan Aziz Francesco Bazilikası'nı ziyaret eden eski lider yaklaşık bir saat dizleri üzerine çökerek dua etti. Yanında kızı Irina da bulunan Gorbaçov, "Aziz Francesco benim için diğer İsa. Hayatımda onun yeri çok büyük" dedi. Ortodoks kilisesinde vaftiz edilmiş olan Gorbaçov Komünist Parti içinde yükselebilmek için ateist olduğunu söyleyip inancını gizlemiş.

@ Türk-Islam Birliğinin ekonomik bağları oluşuyor...

Rusya’nın enerji devi Gazprom Şirketi’nin başkanı Aleksey Miller, geçen hafta Özbekistan “Uzbekneft-gaz”, Kazakistan’ın “Kazmunaigaz” ve Türkmenistan’ın “Türkmengaz” devlet şirketlerinin ortaklaşa aldıkları karar kendisine iletilince adeta şok geçirmiş. Bu üç devlet doğal gaz şirketinin ortaklaşa kararı şöyle:
Önümüzdeki yıldan başlamak üzere Gazprom aracılığıyla Avrupa’ya satılan gazlarının fiyat ayarlamalarını Moskova’nın Gazprom’unun değil, kendi firmalarının birlikte belirleyeceğini açıkladı üç ülke. Gazprom bugüne kadar uyguladığı enerji emperyalizminin baskıcı yöntemleriyle ucuza kapattığı Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin gazını yüksek fiyattan AB ülkelerine pazarlıyordu.
Rakamlara göre, Gazprom bu üç ülkeden ithal ettiği doğal gazı ortalama 140 dolardan alarak 250-270 dolar arasında bir fiyatla satıyor. Haberin detayları için başlığa tıklayın.

19 Mart 2008 Çarşamba

@ Vural Savaş: 1 Yıl Sonra Şeriat Gelecek!

Kapatma davalarının savcısı Vural Savaş, AKP'ye açılan kapatılma davasını yorumlarken, herkesi şaşkına çeviren bir senaryo anlattı.
Refah Partisi'ne kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet eski Başsavcısı Vural Savaş, AKP kapatılmazsa, 1 yıl sonrasında yaşanacakları anlattı. 5N 1K programında Cüneyt Özdemir'in sorularını cevaplayan Vural Savaş'a göre, AKP kapatılamayacak, Anayasa Mahkemesi üyeleri değişecek, ardından şeriat kuralları gelecek ve tüm bunlar Cumhuriyet'in sonu olacak.

@ Din, insanı mutlu ediyor...

Din kültürlerinin insanlar üzerindeki etkisini araştıran bilim adamları açıkladı: "Dindarlar daha mutlu!" Daily Mail'ın haberine göre, kiliseye giden dindar kişiler ateistlere göre daha mutlu bir hayat sürüyor. Dinin aynı zamanda bir sigorta poliçesi olarak da görüldüğünü açıklayan bilim adamlarının çalışması Royal Economic Society's Conference'da anlatıldı.

Avrupa çapında yapılan araştırmada, kiliseye giden vatandaşların hayatlarında daha mutlu, politik konulara bakış açısının daha akılcı olduğu ortaya çıktı. Dini bir güvence olarak görmenin yeni birşey olmadığını belirten araştırmacılar bu hissin insanın kendi hayat tarzına göre değiştiğini savunuyor.

@ Fransa 'Elit Müslüman' yetiştirmek istiyor!

Fransa’da devlet diploması verecek ilk İslami İlahiyat Fakültesi Strasbourg’da açılıyor. Strasbourg Üniversitesi’nde 2 yıllık master programı çerçevesinde eğitim verecek fakülte, orta vadede entelektüel, elit Müslüman yetiştirmeyi hedefliyor. Haber detayları için başlığa tıklayın.

@ Çarmıha gerilme tartışması!

BBC’nin hazırladığı Hz. İsa’nın son günlerini konu alan belgesel ülkede büyük bir tartışmaya neden oldu. Haberin detayları için başlığa tıklayın.

@ Rasmussen, İslam karşıtı filmi kınadı

Danimarka'nın Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, İslam karşıtı filmin yapımcısı Hollandalı politikacının Müslümanlıkla ilgili görüşlerini kınadı. Rasmussen, yaptığı yazılı açıklamada, Hollanda'daki aşırı sağcı Özgürlük Partisi lideri, milletvekili Geert Wilders'ın Müslümanları hor gören açıklamalarını şiddetle kınadığını belirtti.

@ Mevlit Kandili manevi ilaç olsun...

Bu gece Mevlit Kandili. İslam alemi Peygamberimizin doğumunu idrak edecek. Dünyanın her köşesinde camilere akın edecek Müslümanlar el açarak insanların mutluluğu ve barışın hakim olması için dua edecek. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, "O Rahmet Peygamberi birbirimizi sevmeyi imanın bir gereği olarak ifade etmiş, sevgi ve imanı toplumsal barışın temel direği yapmıştır." diyerek insanların bir birini sevmesini ve saygı göstermesini tavsiye etti. Haberin detayları için başlığa tıklayın.

18 Mart 2008 Salı

@ Türkiye İran mı olur? Malezya mı? Mısır mı?

Tartışıp duruyoruz, Türkiye Malezya olur mu? Ya da İran diye... En yakın diyebileceğimiz örnekler bile Türkiye ile kıyaslanamaz. Sadece kadınların özgürlüğü açısından değil, demokrasi açısından da... Türkiye’deki bütün kuşkular şu anda Müslüman dünyadaki diğer modeller üzerine kurulu. Bu kıyaslamaları yapmak lazım. Ama doğru dürüst yapmak lazım ki, yerimizi tayin edelim. Neredeyiz, nereye gideriz, neyin olmasını istemiyoruz açısından. Bu da ikidebir, ’İran oluruz’ gibi benzetmelerle olmaz. Arada muazzam farklar var. Aslında en kıyaslanacak, ama ihtiyatla kıyaslanacak ülke Mısır. Çünkü modernleşme süreci bölgedeki diğer Müslüman ülkelere göre çok daha önceden başladı. Mine Şenocaklı'nın yazısını başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz...

@ Masonlar ve başörtüsü...

Bilmeyenler için dostumun tezini hatırlatayım: “Türban yasağı işini Türkiye'ye özgü ve lâiklik endişeli bir uygulama olarak görenler yanılıyor; bu işin arkasında 'kökü dışarıda bir örgüt' var ve bunu kendisinin varlık-yokluk sebebi olarak görüyor. Türkiye'deki süreç neredeyse bütünüyle 'birader' dayanışmasıyla kotarıldı; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde bile locasal ilişkiler kullanıldı. Bu sebeple, ne yapıp eder, yasağı yine kal-dırt-maz-lar...” Fehmi Koru'nun yazısını başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ Aynı filmi Yahudiler için yapsa şimdi hapisteydi!

Hollanda'da tanınmış radyo-televizyon program yapımcısı Harry de Winter (59), aşırı sağcı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders'in İslam karşıtı filmiyle Müslümanlara karşı ayrımcılık yapıldığını ve film Müslümanları değil de Yahudileri suçlasaydı bu siyasetçinin çoktan hapse atılmış olacağını belirtti. Haberin detaylari için başlığa tıklayın.

@ Şarap sağlığa zararlı!

İngiltere'de yapılan araştırmada şarap kullanan kişilerin beyinlerinin hafıza bölgesinde küçülme saptandı. İngiltere'de Alkolle Mücadele Derneği tarafından yapılan bir araştırma şarabın söylendiği gib kalbe faydalı bir etkisinin olmadığını tersine beyne zarar verdiğini ortaya koydu. Uzmanlar alkolün özellikle de şarabın beynin hippocampus (hafıza bölgesinde) yavaşlamaya sebep olduğunu ortaya çıkardı.

17 Mart 2008 Pazartesi

@ Yaratılışçıları kandırmaya çalışan evrimcilerin sergisi...

Kanada Royal Ontario Müzesinde bu hafta, United Church Observer ile the Humanist Association of Canada'nın sponsorluğunu yaptığı Darwin'i kutlayan bir sergi gerçekleşiyor.
Observer'ın editörü David Wilson'a göre Humanist başkan Pat O'Brien' a göre inananların Darwin'in evrim teorisinden korkmasına hiç gerek yokmuş. Humanist Başkan bu konuda şöyle demiş:
"Doğal seleksiyonun doğasında, yaratılışın güzelliğini ve harikalığını aydınlatan bir güzellik mevcuttur". Bu gibi ifadeler ile yaratılış ile evrimin birlikte olabilirmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Halbuki, yerde, gökte, ve onların arasındaki herşeyi yaratan Yüce Allah, bize binlerce fosili delil olarak göstererek, canlıları evrim ile degil, ayrı ayrı mükemmel bir şekilde yaratmıştır. (Evrimle yaratmış olsaydı biz o şekilde inanırdık, ancak bu yönde hiçbir delil yokken bizim buna hiç de bilimsel veya ''hümanist'' değil !!)
Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

@ ''Allah sana rahmet eylemesin''

Vakit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak, AK Parti'ye kapatma istemiyle dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'ya sert çıktı: ''Allah sana rahmet eylemesin''
Dilipak'ın bugünkü yazısını okumak için başlığa tıklayın...

@ ''Burak'' da mı takkiye yapıyor?

Abd başkanlık seçimleri öncesinde Demokratların favori adayı olan Barack Obama hakkındaki "Yoksa Müslüman mı" polemiği, birinci ağızdan cevap buldu. Hürriyet, "Hussein" göbek adlı Obama’nın Kenya’da bir köyde yaşayan ailesini ziyaret etti. Babaanne, amca ve hala Obamalar, "Biz Müslümanız, ama Barack değil" dediler.

@ Bedava fitne kitabı !

Abd’de Neo-Conlara ait bir dergi Hz. Muhammed'e çirkin hakaretler içeren kitabı bedava dağıtacak. Kin ve nefret dolu kitap, İslam dünyasını yine ayağa kaldıracağa benziyor...

@ Abd'deki Latinler Müslüman oluyor...

Chicago'daki Amerikan Müslüman Konseyi, Birleşik Devletler'de 200.000'den fazla Latin Müslüman olduğunu belirtmiştir. Bunların içinde İslam'a dönmüş olanların %60'ını kadınlar oluşturuyor. İslam'ı seçmelerinin nedenleri içinde yetiştikleri dinlerinin (genelde Katolik Hristiyan oluyorlar) kendilerini tatmin etmemesi veya Müslüman birisiyle evlenmeleri olduğunu belirtiyorlar. Şehirlerdeki camilerde Müslüman olan kadınların eğitilmesi için camiler özel sınıflar açılmaya başlanmıştır. Kadınlar İslami kıyafetler ile kendilerini daha korunmuş ve erkeklerin eskiden kendilerine yaptığı tacizci konuşmalardan kurtulmuş hissediyorlar.

16 Mart 2008 Pazar

@ "Mutlak yaratıcı Allah'tır" sözü suç sayıldı!

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AK Parti'nin kapatılmasına yönelik açtığı dava iddianamesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 'Mutlak yaratıcı Allah’tır' sözünü suç saydı ve bu söz AK Parti’nin kapatılması için gerekçe yapıldı. Başbakan Erdoğan’ın, İslâmiyet’in Türkiye Cumhuriyeti’nin birleştirici unsuru olduğunu söylemesi de kapatma gerekçeleri arasında yer aldı. Erdoğan’ın, 'Başı açık kız ile örtülü kız yan yana okusun, kol kola gezsin... ' demesi de suç sayıldı.

15 Mart 2008 Cumartesi

@ Amerika İKÖ'ye destek olmak istiyormuş...

Bush’un İKÖ nezdinde özel temsilci olarak atadığı Müslüman Amerikalı işadamı Sada Cumber, Milliyet’e ülkesinin İKÖ’nün İslam dünyası için öngördüğü reformlara maddi destek önerdiğini söyledi.

@ Şeriat gelmesin diye kapatma istemiş!

AK Parti'ye kapatma davası iddianamesinde, 'Siyasal İslam'ın düsturu şeriattır. Parti içi sorusturmalar göstermelik. AK Parti, Fazilet (FP) ve Refah (RP) partileriyle bağını kopartmadı', "AKP referansını dinden alan model öngörüyor", "YÖK Başkanı kanunlara uymayacağını açıkladı" gibi ifadeler yer alıyor.

@ ''Dine karşı gelenlerle mücadele ederiz!''

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, 'Dine karşı şiddet uygulayanlara karşı savaşmaya' söz verdi.

@ Amacı provokasyon!

İnsan hakları konusunda Avrupa'nın en üst düzey isimlerinden biri olan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Davis, İslam ve Kur'an-ı Kerim'e hakaret eden Fitne adlı filmin provokasyon amaçlı olduğunu söyledi.

@ İKÖ sonuç bildirisinde neler var?

Senegal'in başkenti Dakar'da gerçekleştirilen İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Zirvesi sona erdi. Sonuc bildirisiyle ilgili detaylar icin başlığa tıklayınız.

@ Matematikle Allah'ın varlığını ispatladı

Polonyalı Katolik rahip ve aynı zamanda usta bir matematikçi olan Prof. Dr. Michael Heller, dünyanın en yüksek miktarlı akademik ödülünü Allah'ın varlığını Matematikle ispatladığından dolay kazandı.

14 Mart 2008 Cuma

@ Müslüman kadını anlamak için başörtüsü taktılar

Montclair State Üniversitesi'nde okuyan 15 öğrenci, müslüman kadını anlamak için 2 gün boyunca başörtüsü taktı. Aralarında müslüman olmayan öğrencilerin de bulunduğu gurubun etkinliği Montclair State University's Muslim Student Union ve Women Center tafından organize edildi.

@ Kiliseler, Islam karşıtı filmi lanetledi!

Endonezya'daki Kiliseler Birliği, Hollandalı milliyetçi parlamenter Geert Wilders'in hazirlattigi ''Fitne'' isimli Islam karşıtı filmi lanetlediler ve yasaklanmasını talep ettiler. Haberin detayları için başlığa tıklayınız.

@ "Rusya, İslam dünyasının bir parçasıdır..."

Senagal'deki IKÖ toplantısında, 'Rusya'nın İslam dünyasının önemli bir parçası olduğunu' belirten Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, İKÖ kararlarına her zaman saygılı olduklarını ifade etti. Detay için başlığı tıklayın.

@ 'Allah'ı hissetmek için uzaya gitmeye gerek yok!"

22 Mart 1996 tarihinde Mir Rus Uzay İstasyonu ile çıktığı yolculukla uzayda en uzun süre kalan 2'nci kadın unvanını kazanan NASA astronotu Shannon W. Lucid (64), ODTÜ'de 12-14 Mart tarihleri arasında düzenlenen Kampus Gelişim Günleri kapsamında Türkiye'ye geldi. Sorulan bir soru uzerine Lucid, "Ben zaten inançlı bir insanım. Tanrı ile ilgili dünyada ne hissediyorsam, uzayda da aynını hissettim. Başka bir astronot kendini Tanrı'ya daha yakın hissetmiş olabilir ama ben olağanüstü bir şey hissetmedim veya duymadım. Ayrıca Tanrı'yı hissetmek için uzaya gitmeye gerek yok" dedi. Detay için başlığa tıklayın.

@ Adnan Oktar'ın Alman ART Televizyonu Röportajı

Sayın Adnan Oktar Bey'in, Alman ART TV na geçen hafta verdiği röportajı, başlığa tıklayarak seyredebilirsiniz.

@ ‘Toplumun İslam Algısı’

Star’ın VERİTAS’a yaptırdığı ‘Toplumun İslam Algısı’ araştırması, bugüne kadar yapılmayanı yaparak, toplum adına değil toplumu konuşturmayı amaçlıyor. Araştırma sonuçlarını incelemek için başlığa tıklayın.

@ Putin 'şeriat kanunu' istedi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülke ekonomisinin en önemli sorunu haline gelen yolsuzluğa karşı şeriat yasalarının uygulanmasını istedi. Önde gelen siyasi parti liderleriyle yaptığı görüşme sırasında rüşvet alan devlet memurlarına karşı çok sert cezalar alınmasını isteyen Putin, aynen şeriat düzeninde olduğu gibi, rüşvet alanların ellerinin kesilmesi gerektiğini söyledi.

13 Mart 2008 Perşembe

@ "Günlük yaşamımız giderek İslamileşiyor"

M. Ali Birand' ın yazısını, başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ Almanya'da Islam dersi müfredata giriyor...

Alman hükümeti, eyalet yönetimleri ve yerel makamlar, Almanya'daki Müslüman kuruluşu temsilcileriyle İslam dersinin Almanca olarak müfredata alınması konusunda ilke anlaşmasına vardı.

@ Diyanet'ten Kenan Pars fetvası

"Kelime-i Şahadet getirdiği için Müslüman olarak hayatını kaybetti. Müslüman mezarlığına gömülmesi gerekir."

@ İstiklal Marşı, Peygamberimizden esinlenilerek yazılmış

Tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu, Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nı yazarken başlangıç kelimesi olan "Korkma!" ifadesini Hz. Muhammed'in (sas) hicret esnasında Sevr mağarasında Hz. Ebu Bekir'e söylediği "Korkma ey Ebu Bekir, Allah bizimledir!" sözünden ilham alarak yazdığını söyledi.

@ Abd Temsilciler Meclisine 2. Müslüman Üye...

ABD Kongresinin alt kanadı olan Temsilciler Meclisinin aralık ayında boşalan İndiana eyaleti üyeliği için yapılan ara seçimi bir Müslüman kazandı. Temsilciler Meclisi üyeliğine seçilen Andre Carson, böylece ABD tarihinin ikinci Müslüman Temsilciler Meclisi üyesi unvanını elde etti. İndiana eyaletinin İndianapolis kentinde yapılan ara seçimde Demokrat Partiden seçilen Carson, aynı partiye mensup büyükannesi Julia Carson'ın ölümüyle boşalan Temsilciler Meclisi üyeliğine seçildi.

12 Mart 2008 Çarşamba

@ Şeyhülislam değil, Diyanet İşleri Başkanı

AİHM'nin, din kültürü ve ahlak bilgisi dersiyle ilgili kararına yönelik düşüncelerini açıklaması üzerine 'şeyhülislam' benzetmelerine muhatap olan Ali Bardakoğlu, "Ben, Türkiye Cumhuriyeti'nin Diyanet İşleri Başkanı'yım" diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, din kültürü ve ahlak bilgisi dersiyle ilgili yaptığı açıklamaların medyada eleştirilere yol açması üzerine Diyanet'in internet sitesinde bir açıklama yaptı.

@ Bilim camiası evrimi savunmak için seferber oldular...

Günümüzde bazı bilim adamları, canhıraş bir şekilde evrim teorisini savunmaya çalışmaktadırlar. Onları bu derece telaşlandıran nedir peki? CBC News'da, Eve Savory'nin "Bilim ve Yaratilişçılık" isimli makalesinde, bugüne kadar evrim teorisine karşı yaratılışçıların yaptığı başarılı çalışmalardan ve bu faaliyetlerin sebep olduğu evrimci hezeyanlardan bahsediliyor. Makaleden bazı bölümler:
...
Avrupa Konseyini alarma geçiren sadece gelişen Hristiyan fundamentalistleri değildir. Aynı zamanda Müslüman bilimsel yaratılışçılık konseyi alarma geçirmiştir. Rapor, Yaratılış Atlası isminde türkçe bir kitabın Fransa, İsviçre, Belçika ve İspanya'daki okullara nasıl gönderildiğini açıklamaktadır.İslami vaiz yazar olan Harun Yahya, Darwinizmi "global darwinist kitleyi çökerten ve paniğe sebep olduğunu söylediği "Şeytanın bir hilesi" olarak tanımlıyor...

11 Mart 2008 Salı

@ Ermeni Soykırımı Yalanı

Louisville Üniversitesi Öğretim Görevlisi, tarihçi Prof. Justin McCarthy, dünyada hiçbir konunun Ermeni meselesi kadar çok yanlışlarla dolu olmadığını belirterek, ''Hiç kimse o dönem bir soykırımdan söz edemez. Gerçek şu ki o tarihlerde orada Ermenilerden çok daha fazla sayıda Müslüman ölmüştür'' dedi.

@ Okulda namaza izin...

Berlin İdare Mahkemesi, 14 yaşındaki bir Müslüman öğrenciye ders saati dışında okulda günde bir kez namaz kılmasına izin verdi.

@ Belçika'nın %68 i Allah a inanıyor...

Belçikalıların yüzde 43'ü kendisini Katolik, yüzde 12'si Müslüman olarak nitelendirirken, bu ülkedeki insanların yüzde 68'i "Tanrı'ya inançlı" gözüküyor. Haber detayı için başlığa tıklayın.

@ Doğuda Dindarlaşma Türkiye Ortalamasının Üstünde

Cumhuriyet Gazetesi'nden Oral Çalışlar'ın makalesini, başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ Telefon et, trafiğe takılma

Trafikte bunalan İstanbullulara, gidecekleri noktaya en kısa sürede ulaşmalarını sağlayan “KoPilot” hizmeti sunulmaya başladı. Haber detayi icin başlığa tıklayın.

@ Harun Yahya hala Peygamber ilan edilmediyse...

... Balansı Amerikan ayarlı bir İslamiyet’in ideolojisi ise ağırlıklı olarak Evangelistlerin yönettiği, ama Katoliklerin de bulunduğu “Yaratılışçı” şûra sağlamış, sözcülüğü de bol fosil, mebzul İngiliz matbuatıyla Harun Yahya’ya verilmiştir.

Eğer bunca çeviri külliyatı, belediye sergilemeleri ve yedi düvele postalama pullamaya rağmen Harun Yahya Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hâlâ daha peygamber ilan edilmediyse, Evangelistler bunun nedenini Harun Yahya’nın Adnan Oktar olmasında aramalıdır. Amerikalılar Adnan Oktar’ın Türkiye’deki namını bilselerdi, sanırım başka bir akıllıya havale ederlerdi İncil’deki Genese’i (Yaratılış) Kur’ana uyarlayan tasarımı! ...

M.Kırıkkanat'ın yazısını başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ Necaşi köyü suya kavuştu

Zor zamanda ilk Müslümanlara kapılarını açan, onları ülkesinde misafir eden Habeş Kralı Necaşi'nin köyü suya kavuştu. Türkiye'den uzanan yardım eli, köy halkının gönlünü fethetti. Sırada kültür merkezi inşaatı ve restorasyon faaliyetleri var. Haber detayları için başlığa tıklayın.

@ Ortadoksların 40 günlük orucu başladı

Hristiyan Ortodoks dünyasının 40 gün sürecek büyük orucu dün başladı. Hz. İsa'nın çölde kaldığı sürede 40 gün boyunca tuttuğu söylenen bu oruç, Ortodoks mezhebinin tuttuğu 4 uzun oruçtan birisi olma özelliğini taşıyor.

@ Sebep gerçekten şamanizm mi?

İstiklal Marşı’nda “Hakk, ezan, cennet ve iman” gibi kavramların geçmesinden büyük rahatsızlık duyduğunu yazan Doğu Silahçıoğlu’nun, Türkler’in aslında Şamanist olduğunu ve kılıç zoruyla Müslüman yapıldığını ileri sürmesinin arka planında neler var? Haberin detaylari için başlığa tıklayın.

10 Mart 2008 Pazartesi

@ Şenay Akay: Allah izin verirse kapanacağım

Şenay Akay, "Allah kısmet ederse önce umreye sonra hacca gitmeyi çok isteriyorum. Her Müslüman’ın yapması gereken bir şey bu sonuçta. Hacca gittikten sonra da mankenlik mesleğini sürdüremeyeceğim için kapanmayı düşünürüyorum” dedi. Haberin detayları için başlığa tıklayın.

@ Din ve devlet ayrılmaz bir bütün

Yüce Diriliş Partisi lideri Sezai Karakoç, önceki gece Genel Merkez'de partililerle buluştu. Yüce Diriliş Partisi Genel Başkanı Sezai Karakoç, Türk-İslam anlayışında devletin özünde dinin bulunduğunu söyledi. Karakoç, "Din ve devlet ayrılmaz bir bütündür ve toplum hayatının iki temel vazgeçilmezidir. Dinsiz bir toplum çürümeye ve çökmeye mahkumdur." dedi. Haberin detayları için başlığa tıklayınız.

9 Mart 2008 Pazar

@ Komünistler de akıllanıyor...

İngiltere'de, Büyük Britanya Komünist Partinin yayın organı olarak kurulmuş ve 1930'dan bu yana yayınlanan günlük sol görüşlü ulusal gazete olan The Morning Star'da, 2 Mart 2008 tarihinde yayınlanan haber, eskiden yaratılışçılık ciddiye alınmazken, şimdi daha ciddiye alınması gerektiği ile başlamış... Haberden bazı bölümler: "Hıristiyanlığa göre İslamda yaratılışçılık daha temel bir görüş. En ünlü Müslüman yaratılışçı, Türk yazar Harun Yahya, Siyonisteleri, Masonları ve Komünistleri birleştiren ilginç bir tutkusu var ve bunun için dinler arası diyolağa ve teröre karşı olmaya müracaat ediyor. Onun yaratılışçılığı, Tufan jeolojisi ve genç dünya gibi ahmaklıklardan sakınıyor. Kitap ve Cdleri çok kaliteli üretilmiş buna rağmen ucuz. Ve onbinlerce renkli Yaratılış Atlası adlı cildi, ücretsiz olarak Avrupa ve Kuzey Amerikadaki bilim adamlarına gönderildi.

26 Şubat 2008'de Londra Üniversitesinin İslami Topluluğu Harun Yahya Organizasyonundan temsilcilerin "Evrim Teorisinin Çöküşü" adlı bir prezantasyonuna konukluk etti. Bu İngilterede geçtiğimiz bir iki senede gerçekleşen düzinelerce benzer etkinlikten biriydi ve Müslüman dünyada ise çok daha fazlası yapıldı ve Endonezyada çok geniş izleyici çekti.

@ Kürt Yahudiler

Adnan Oktar'ın yıllar önce yazdığı "İsrail'in Kürt Karti" isimli kitapta, İsrail'in Türkiye ve Ortadoğudaki "Kürt" stratejileri açıkça anlatılıyordu. Bu anlatılanların bugün aynen ortaya çıkması, günümüzün yazar ve araştırmacılarının da dikkatini çekiyor.
Riza Zelyut'un konuyla ilgili makalesini başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ String Teorisi

‘String teorisi’ doğruysa, ispatlanabiliyorsa, bu bizlerin aslında bilim kurguya benzer bir dünyada yaşadığımız anlamına gelecek. Çünkü ‘String teori’ teorik düzeyde yanıbaşımızda alternatif evrenlerin olabileceğini ve insanoğlunun zaman atlamaları yapabileceğini filan öne sürüyor. Yani bunların matematiksel düzeyde iddiasına göre bizlar aslında Matriks filmindeki dünyaya benzer bir dünyada yaşıyor olabiliriz ve ‘Uzay Yolu’ filminde gördüğümüz bazı gelişmeler dünyada da olabilir.
Serdar Turgut'un bu makalesini başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.

@ Adnan Oktar:"Musevi'nin Musevi gibi, Hıristiyan'ın Hıristiyan gibi, Müslüman'ın Müslüman gibi yaşaması gerekir"

Adnan Oktar, okullarda din özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiğini belirterek, "Okullarda din üzerinde baskının tamamen kalkması gerekiyor. Musevi'nin Musevi gibi, Hıristiyan'ın Hıristiyan gibi, Müslüman'ın Müslüman gibi yaşaması gerekir" dedi.

Adnan Oktar, Bilim Araştırma Vakfı'nın Divan Otel'de düzenlediği basın toplantısında konuştu. Yerli ve yabancı basın mensuplarının katıldığı toplantıda konuşan Adnan Oktar, "Yaratılış Atlası isimli kitabımın Avrupa'da güzel etki meydana getirdiğini görmek beni çok sevindirdi. Allah'ın varlığı, ahiret hayatının olması insan için sevinç vesilesidir. İnsanların ruhen, bedenen daha sağlıklı olmasını sağlayan kardeşlik bilincini güçlendiren, insanların huzurunu artıran coşkulu sevince sebep olan her şeydir Allah'ın varlığı" dedi.

Kitaplarının yurt dışında faydalı olduğunu belirten Adnan Oktar, "Alman gazetesinin yaptığı ankete göre insanın bir Yaratıcının eseri olduğuna inananların oranı yüzde 85'tir. Müthiş bir şey bu Almanya için. İsviçre'de ise inanların oranı yine aynı, inanmayanların sayısı yüzde 8" diye konuştu.

Dünyaya kardeşlik ve dostluk mesajı veren Adnan Oktar, Türk-İslam birliğinin yayılmasıyla, dünyada terörün yayılmasının engelleyeceğini ifade ederek, tüm dünyanın ortak sorunu olan terör meselesini çözmenin tek yolunun da İslami birlikle olduğunu, dolayısıyla da bunu geciktirmenin bir mantığının olmadığını dile getirdi.

Fransa'da yasak konan Yaratılış Atlas kitabında, yabancı dil bilen birkaç doktora yapmış ekiple çalıştığını söyleyen Oktar, "Darwinizm bitmiştir, bunu ayakta tutmanın hiçbir mantığı yoktur. Evrim diye bir şey yoktur. Ancak dünyada hala Darwin'in teorisine inanan insanlar ve provokatörler de vardır" şeklinde konuştu. Fransa'da kitabına yasak konmasından dolayı üzüntü yaşadığını anlatan Oktar, yurt dışına çıkış yasağı konusunda ise bir endişesinin bulunmadığını belirtti.

Oktar, fikir özgürlüğü savunarak, "Eylem yapan solcu da olsa sağcı da olsa benim için fark etmez, polis onlara müdahale ettiğinde üzülüyorum" dedi. Adnan Oktar, okullarda din özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiğini de vurgulayarak, "Okullarda din üzerinde baskının tamamen kalkması gerekiyor. Musevi'nin Musevi gibi, Hıristiyan'ın Hıristiyan gibi, Müslüman'ın Müslüman gibi yaşaması gerekir" ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili haberler:
http://www.haberler.com/adnan-oktar-dan-okullarda-din-ozgurlugu-haberi/

http://www.tumgazeteler.com/?a=2617796

http://www.bugun.com.tr/haber_detay.asp?haberID=18579

@ İngiltere'deki Müslüman gençler radikalleşiyor...

The Hindu gazetesinin verdiği habere göre, Britanya’daki genç Müslümanlar, gün geçtikçe daha “anlaşılır ve tutarlı” bir ideoloji sunan radikal İslam’a yöneliyorlar. Lancaster Universitesi akademisyenlerinin hazırladığı bir rapora göre, yerel camilerdeki İmam ve Müslüman liderler bu cazibeyle rekabet edecek bir “alternatif” geliştiremediler ve gençlere İslam’a sadık kalarak da İngiliz olarak yaşanabileceğini ısrarla anlatıp ikna etmeye çalışıyorlar. Haberin detayları için başlığa tıklayınız.

@ Al-Jazeera televizyonu, Müslümanlar’dan özür diledi..

Bu hafta Al-Jazeera televizyonu, İslam karşıtı bir konuğun ağırlandığı ve Müslümanlığa sözlü saldırıların yapıldığı bir program yayınlamış olması sebebiyle Müslüman dünyasından özür diledi.
“The Opposite Direction" isimli talk show’da, Birleşik Devletler’de yaşayan Suriyeli doğumlu Wafa Sultan isimli bir psikolog davetliydi ve program boyunca İslam’a ve diğer monoteist inançlara olan saygısız ve saldırgan konuşmalarda bulundu.

Programa katılan Mısırlı Müslüman bir yazar ve araştırmacı Tala’at Ramih ise Sultan’ın asılsız iftiralarına şöyle cevap verdi: "Allah korusun! Bunların %100’ü yalanlar. Görünüyor ki Amerikan ve siyonist anlayış, bu şekilde uluslarına düşman olan insanlar yaratıyor!”

Al Jazeera özür dilemekle birlikte, bu kişinin tekrar programda yer almaması için yapımcıları uyardıklarını açıkladı.

@ Gandhi'ye mücahit benzetmesi...

Hindistan'da çeşitli gazetelerde yer alan habere göre, TURKKAD (Türk Kadınları Kültür Derneği)'nin İstanbul Şubesi Başkanı olan Cemalnur Sargut, Mahatma Gandhi'nin gerçek bir mücahit oldugunu belirtti! Sargut'un konuyla ilgili diğer ifadeleri:
“Gandhi, gerçek cihad yapan bir şehittir. Kişinin ilk olarak egosuyla savaşıp yenmesini, ama silah kullanmamasını öğretmiştir.” “Mahatma Gandhi tam olarak Hac ibadeti yapan Müslüman gibi ihram giyinir.”
“İslam çok güzel bir din ve İslam’ı gerçekten anlayan kimseler elmas gibiler.. Sufizm, kişinin 2 dünyayı da görmesini sağlayan bir gözlük."
“Cihad, İslam’ın gerçek savaşı sevgidir. Ve Sevginin olduğu yerde şiddet ve kin söz konusu olamaz.”
"Tüm dinlerin birlikte global barış ve refah için çalışması ihtiyacını vurgulayan Sargut şöyle demiştir: Farklı dinler, birbirine benzemeyen, ama biraraya geldiğinde çok güzel bir şey yaratan 5 parmak gibidirler."

@ İngiltere yapay spermi tartışıyor...

Çocuk sahibi olmak isteyen erkekten alınan embriyonik hücrenin laboratuvar koşullarında sperme dönüşümünü sağlayacak tekniğe karşı çıkan çevrelerin bu durumu, HAŞA “insanın kendisini Tanrı’nın yerine koymaya kalkışması” olarak gördüğü belirtiliyor. Haberin detayları için başlığa tıklayınız.

@ Kısasa kısas tepkisi...

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Uşak’ta "Af yok mu?" diye soran bir vatandaşa "Katili affetme yetkisi maktulün várislerine aittir" diye konuşması, siyaset ve yargı dünyasında tepkilere yol açtı. Haberin detayları için başlığa tıklayın.

@ Atina'ya cami yapılıyor !

Yunanistan'ın başkenti Atina'da ilk defa bir Müslüman mezarlığı ve cami yapılmasına hazırlanılıyor. Haberin detayları için başlığa tıklayın.

@ Demirel'den köstek !

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, türbanın özgürlük olarak değerlendirilemeyecek kadar masum bir simge olmadığına dikkat çekerek, türbanın başka ülkelerde şeriat devleti arayanların aracı olduğunu ifade etti. Haberin detayları için başlığa tıklayın.

@ Yunanlıdan destek !

AKP tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen Yerel Yönetimlerde Kadın Şûrası’na katılan Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, türban konusunda Başbakan Erdoğan’a destek verdi.
Başörtüsünün özgürlükler önünde bir tehdit unsuru olmadığını savunan konuk Bakan, “Güçlü bir şekilde inanıyorum ki, eğer bazı kadınlar, kendi arzuları ile seçme özgürlüğü ifadesi olarak başörtüsü takıyorlarsa, onlara neden bir daha yasaklama yükleyelim. Başörtüsü bir seçim hürriyetidir ve insan hakları ile laikliği tehdit etmemektedir. İnsanların belli hakları, başörtüsü nedeniyle ellerinden alınmamalıdır. Açık toplumda haklar, hukukla garanti altına alınır” dedi. Bu sözler katılımcılar tarafından uzun süre alkışlandı. Haberin detayları için başlığa tıklayın.

@ Malezya şeriat devleti oluyor...

1957 yılından bu yana iktidarda olan Başbakan Ahmed Bedevi’nin Ulusal Koalisyon Partisi tarihinin en büyük darbesini aldı. Malezya’nın şeriatla yönetilen tek eyaleti olan Kelantan’ı kontrol eden İslamcı PAS partisi ülkedeki 14 eyaletten üçünde (Kedah, Selangor ve Pelak) daha kontrolü ele geçirerek şeriatın yükselişini ispatladı. Haberin detayı için başlığa tıklayın.

@ Vatikan gazetesine Müslüman yazar...

Vatikan'ın resmi günlük gazetesi ‘L’Osservatore Romano’'da, ilk kez bir Müslüman yazara makale yazdıracak. Haberin detayı için başlığa tıklayın.

@ "İslam Darwin'e Meydan Okuyor"


Yaklaşık yarım milyon okuyucusu olan, Danimarka'nın en yüksek tirajlı gazetesi Politiken'de 2 Mart 2008 tarihinde yayınlanan haberdeki başlık "İslam Darwin'e Meydan Okuyor". Yazıda, Yaratılış Atlasının Müslüman yaratılışçıların temel dokümanı olduğu belirtiliyor.

@ Bilimsel Eğitim ve Radikal İslam

Amerikalı ünlü analist Daniel Pipes'ın yayınladığı ve Ortadoğu ile ilgili konuları işleyen mevsimlik dergi olan Middle East Quarterly' de Stephen Schwartz'ın makalesinden bazı bölümler:
...
İslamcılık Türkiyede arttıkça, yaratılışçılık da arttı. Harun Yahya, bir iş
adamı ve İslami ideolog olan ve 1956'da Ankara'da doğan Adnan Oktar,
Darwinizmi sorgulayan ve anti-Masonluk ve İslami yayınlarda popüler diğer
gizli düzen argümanlarını birbirine dolayan parlak sayfalı ve pahalı
ciltleri geniş çapta üretiyor ve yayıyor. 2007'de yaratılışçı davayı
savunduğu, dev, renkli iki ciltlik Yaratılış Atlasını ücretsiz olarak her
büyük ülkenin gazetelerine yolladı.
...
(Genel konu İslami doktorların radikalleşmesi, son terörist girişimlerde
doktorların isimlerinin geçmesi ile bağlantılı)

NOT: Stephen (Suleiman) Schwartz, Amerikalı bir yazar ve gazeteci. Eskiden sol görüşlüyken, şimdi kendini neokonservatif olarak tanıtıyor. Müslüman olduktan sonra İslami teröre karşı eleştirileriyle biliniyor,
Haberin detayı için başlığa tıklayın.

8 Mart 2008 Cumartesi

@ Peygamber anneleri heykel sergisi açıldı!

Harita mühendisi Özden Akgüç'ün gazbeton kullanarak yaptığı, bazı çevrelerin eleştiri oklarına hedef olan peygamber anneleri heykel sergisi, Marmaris'te sergilenmeye başlandı. Haberin detayı için başlığa tıklayın.

@ Musevi kadınlar da örtünmeye başladı

Tezatları barındıran İsrail toplumunda kadın giyiminde şaşırtıcı bir trend yaşanıyor: Arap tipi hicab. 'Arap' zannedilip kimi kez tacize uğrayan aşırı dinci Yahudi kadınlar, 'Tanrı bunu giymemizi istiyor' diyor. Haberin detayı için başlığa tıklayın.

@ NYT: Türkiye, 2016 da süper güç olacak!

Geçtiğimiz ay, New York Times gazetesinde yer alan bir raporda, 2016 yılında ABD’nin eski gücünü kaybedeceğini, ancak AB ve Çin ile birlikte süper güç olmaya devam edeceğini yazdı. Gazeteye göre Türkiye Avrupa Birliği’nin süper gücü haline gelecek.NYT Rapor
Haberin detayı için başlığa tıklayın.

@ Sosyalistlerin sitesinde Yaratılış Atlası

Sosyalist Birlik isimli sitede, 7 Mart 2008 de yayınlanan bir makalede, en önde gelen müslüman yaratılışcı olarak, Harun Yahya müstear isimini kullanan Adnan Oktar'dan, Yaratılış Atlası'nın Avrupa'daki etkisinden ve Avrupa Konseyinin tepkisinden bahsediliyor. Haberin detayı için başlığa tıklayın.

@ Hollandalılar, İslam karşıtı filmi protesto için site kurdu

Hz. Muhammed'e (sas) hakaret karikatürlerine karşı harekete geçen Danimarkalılar gibi Hollandalılar da, İslam karşıtı film çeken aşırı sağcı politikacı Geert Wilders'e tepki olarak bir internet sitesi kurdu. Haberin detayı için başlığa tıklayın.

7 Mart 2008 Cuma

@ İslami bakış açısıyla bir "Hz. İsa" filmi

Mel Gibson'un çektiği ''Tutku: İsa'nın Çilesi'' filminin ardından İranlı yönetmen Nader Talebzadeh de bu kez ''İslam''ın bakışıyla Hz. İsa'yı anlatan bir flim yaptı. Mel Gibson'un filminde Hz. İsa'nın yanlış anlatıldığı düşüncesiyle yola çıkan Talebzadeh, "Jesus, the Spirit of God" adlı filmiyle dinlerarası hoşgörü ve anlayışı teşvik etmeyi amaçlıyor.
"Jesus, the Spirit of God"da, Hıristiyanların inanışının aksine Hz. İsa'nın Tanrı'nın oğlu olmadığı vurgulanıyor ve onun çarmıha gerilme olayının hiç gerçekleşmediği anlatılıyor. Haberin detayı için başlığa tıklayın.

@ Kibleyi artık internetten bulabilirsiniz...

Artık internet olan her yerde kıbleyi bulabilirsiniz. Bu haberin başlığına tıklayın ve Google Map te kıblesini bulmak istediginiz mahalle veya binayı seçin...

@ Obama müslüman mı?

Barack Obama'nın ciddi oy oranı rakiplerini centilmenlik dışı yollara itiyor. Obama'nın gizli Müslümanlığı üzerine kurulan fısıltılar İslamî geleneklere göre 'sünnet oldu' tartışmasına dayandı. Haberin detayı için başlığa tıklayın.

@ Sarkozy, İslam karşıtı filmi destekledi

Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu kez de Müslümanları kızdırdı. Hollanda'da Kuran'a hakaretler yağdıran İslam karşıtı "Fitna" filmine destek verdiğini açıkladı.

@ Amerika, "Hilafet" i konuşuyor...

Amerika'da yayınlanan Dallas Morning News gazetesindeki makalede, dünyadaki müslümanlar arasındaki "cihad" eğiliminin yerini, 11 Eylül'den sonra, "hilafet" anlayışının aldığı anlatılıyor. Haberin detayı için başlığa tıklayın.

@ İslam'ın yükselişi !

Pakistan'daki The Post gazetesinde, 7 Mart tarihinde yayınlanan makalede, İslam inancının tüm dünyada beklenmedik bir şekilde hızla yükselmeye başladığı belirtiliyor. New York Times gazetesinde yayınlanan rapora göre, 25 yaş altında bulunan ortadoğulu gençlerin %60 ı dini değerlerine ısrarlı bir şekilde sahip çıkıyor. Raporda, daha önceki yıllarda Arap milliyetçisi ve sosyalist kimliğe sahip olan ortadoğu gençliğinin artık Islam kimliğine sahip çıktığı belirtiliyor. Yine NYT'daki yazıya göre, daha önce seküler bir rejimle ülkelerini yöneten Mısır, Ürdün, Suriye, Fas ve Cezayir devlet başkanlarının, artık İslami değerlerin savunucusu haline geldikleri belirtiliyor.

@ Bartholomeos'tan diyalog mesajı

Bartholomeos, ''İlahiyat, insanlar ve tüm eşyadaki derin gizemi sezinleyebilmemiz için, kapsamlı bir dünya görüşü gerektirmektedir. Tanrı'yla, diğer insanlarla ve mahlukatla ilişkimizi giderek derinleştirme suretiyle, yeni açılımlar yaratmaya ve köprüler kurmaya hazırlıklı olmalıyız'' dedi.

@ Türban konusu çarpıtıldı mı?

Daha önceki zamanlarda Ebru Şimşek'in avukatlığına soyunan Zekeriya beyaz, bu sefer Diyanet e saldırdı.

@ İsveç’te peygamberlere hakaret

Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatür ve figürlere izin verilen İsveç'te, bu sefer Hz. İsa'ya hakaret içeren karikatürler yayınlandı. Ancak ne mutlu ki, bu karikatürler daha sonra sansürlendi.

@ Hollanda kaynaklı "Fitne"

Pakistan Dışişleri Bakanlığı, Hollandalı aşırı sağcı politikacının hazırladığını duyurduğu "Fitna" isimli, Kur'an-ı Kerim aleyhindeki filmin, ''nefreti ve yabancı düşmanlığını çoğalttığını ve haklı görülemeyeceğini'' bildirdi.

@ Müslümanlar Vatikan'da konuşacak

Vatikan'da kasım ayında düzenlenecek Katolik-Müslüman Forumu'na ilişkin kimi ayrıntılar belli oldu. Papa'ya açık mektuba imza atan 138 Müslüman din adamı ve aydınlar arasından seçilerek oluşturulan heyetle Katolik yetkilileri 5-6 Kasım'da Vatikan'da biraraya getirecek forum, ''taraflar arasında eşitlik'' ilkesine göre düzenlenecek. Bu ilkeye Müslüman heyetin Papa tarafından kabulü sırasında da uyulacak. Papa 16. Benediktus'un yapacağı konuşmaya karşılık olarak, Müslüman heyetini temsilen bir din bilginine de konuşma olanağı sunulacak.

@ Osmanlı'da arşive verilen önem

Osmanlı İmparatorluğu'nda arşive verilen önem, imparatorluğun yargı sisteminin bağlı olduğu şeyhülislamlığa ait ''Meşihat Arşivi''nde toplanan yüz binlerce evrakla bir kez daha gözler önüne serildi. İstanbul Müftülüğü bünyesindeki zengin dosyalarının arasında "Şer'iye Sicilleri Arşivi" de yer alıyor.

@ Mısır polisinin Müslüman Kardeşler Operasyonu sürüyor

Mısır polisinin ülkenin en büyük muhalefet grubu Müslüman Kardeşlere yerel seçim öncesinde yaptığı operasyonlar sürüyor. Polisin bugün gözaltına aldıkları arasında, örgütün üç önde gelen üyesinin de bulunduğu belirtildi.

@ Kuran meali yarışması düzenleniyor

Diyanet-Sen Kayseri Şubesi ve Kayseri Gönüllü Kültür Teşekkülleri desteği ile Kuran-ı Kerim'i anlama ve inancı bilinçli yaşayıp, kulluğu güçlendirmeyi teşvik amacıyla meal yarışması düzenleneceği bildirildi.

@ Ahmet Hakan: “Din dersi zulümdür”

Annesi babası ateist de olsa, Alevi de olsa, Hıristiyan da olsa, Musevi de olsa, mektebe giden her öğrenci "Zorunlu İslam dersi" almaktadır... Bu kelimenin tam anlamıyla bir zulümdür...

@ Harvard'da Haremlik Selamlık Dönemi

BD’nin önde gelen üniversitelerinden Harvard, müslüman kız öğrencilerin dini duyarlılıklarını dikkate alan uygulamayı başlattı.