15 Temmuz 2008 Salı

@ Pozitif laiklik ve Fransa...

Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Vatikan’da yaptığı konuşmada pozitif laiklik kavramını ortaya atması ve Fransa’nın Hıristiyan kökenlerine ısrarla vurgu yapması, laik ve cumhuriyetçi kesimlerin tepkisine neden oluyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin geçtiğimiz günlerde ortaya attığı “pozitif laiklik” kavramı ülkede tartışma yarattı. Sol ve merkez partiler Sarkozy’yi laiklik kavramının anlamını değiştirmeye çalışmakla suçluyor.

NTV'den Kayhan Karaca'nın haberine göre, Sarkozy’nin Vatikan’da yaptığı konuşmada pozitif laiklik kavramını ortaya atması ve Fransa’nın Hıristiyan kökenlerine ısrarla vurgu yapması ülkesindeki laik ve cumhuriyetçi kesimlerin tepkisine neden oluyor.

Ana muhalefetteki Sosyalist Parti, Sarkozy’nin Vatikan konuşmasına verdiği yanıtta, laiklik kavramının, sıfata ihtiyacı olmadığını bildirdi. Partinin laiklik konularından sorumlu yöneticisi Jean Glavany, Sarkozy’nin Avrupa ve Fransa’nın Hıristiyan kökenleri konusunu ön plana taşımasını da eleştirdi. Glavany, “Fransa tarihinin Hıristiyanlıkla kaplı olduğunu kim inkar edebilir? Eğer bu sadece hatırlatılmak isteniyorsa, Cumhurbaşkanı zaten açık olan bir kapıyı zorlamış olur. Ancak bu konuda ısrar etmek Fransız kimliğinin geri kalanını inkar etmektir” dedi.

Sarkozy’nin Fransa’da 1905 yılından bu yana yürürlükte olan laiklik yasasını değiştirmek istemesini de eleştiren Glavany, Fransa Cumhurbaşkanı’nın medeniyet kavramını dinlere indirgeme çabalarını endişeyle izlediklerini söyledi. Sosyalist Parti, Fransız Anayasası’na bir laiklik şartı eklenmesini de savunuyor.

Sarkozy’nin laiklik konusundaki girişimlerini merkez eğilimli Demokrat Hareket (MODEM) partisi lideri François Bayrou da eleştiriyor. Bayrou, Le Figaro gazetesinde yayımlanan bir söyleşide, Sarkozy’nin Fransa’nın Hıristiyan kökenlerine özellikle vurgu yaparak Aydınlanma Çağı’nı unuttuğunu dile getirdi. Sarkozy’nin, dinlerden ülkenin ahlakını oluşturmasını istediğini söyleyen Bayrou, bu durumun din ve devlet işlerinin karıştırılması anlamına geldiğini ve hiçbir zaman ‘iyi meyve vermediğini’ söyledi.

İktidardaki Halk Hareketi Birliği UMP partisi yöneticilerinden eski Başbakan Jean-Pierre Raffarin ise tüm bu eleştirilere Sarkozy’nin yeni laiklik çizgisini savunarak yanıt verdi. Fransız Devrimi sırasında yaratılan dinsel peyzaj ile bugünkünün benzer olmadığını savunan Raffarin, “Bugün, dinler ile politika arasındaki ilişkileri düzenlemek için paylaşılmış ve aynı zamanda değişik dinler arasında dilbilgisi kuralı işlevi görecek ve onlara kamusal alanda birbirleriyle konuşma fırsatı sağlayacak bir laikliğe ihtiyaç var” dedi.

1905 tarihli laiklik yasasının güncelleştirilmesini de savunan Raffarin, dinlerin normların ve kamusal ahlakın kaynağı olduğunu ve bu nedenle dinler tarihinin okullarda okutulması taraftarı olduğunu da sözlerine ekledi.