24 Haziran 2008 Salı

@ Tarihi mason toplantısı!

Masonların en büyük locası “Avrupa Üzerinden Dünyayı Yeniden İnşa Etmek” adıyla gerçekleştirdiği genişletilmiş kongresini, Yunanistan'ın başkenti Atina'da dün tamamladı.

Kongreye Fransa, İtalya, Türkiye gibi ülkelerin yanı sıra Güney Amerika ve Afrika ülkelerinin mason teşkilatından da temsilciler katıldı. Arap ülkeleri ise Lübnan ve Fas'tan gelen iki heyet ile temsil edildi.

İlk mason locasının üç yüzyıl önce Britanya da kurulmasından bu yana geçen süre içinde Masonlar, son yıllarda, abartılı gizliliğin kendilerine yarardan çok zarar verdiğini düşünmeye başladı. Bundan dolayı toplantının bazı bölümleri, gazetecilere açık yapıldı.

Masonlar, kongrenin basına açık oturumlarında çevre sorunları, güneyden kuzeye göç, yoksullukla mücadele gibi genel konuları gündeme getirip tartıştı.

Yine bu oturumlarda gündeme gelen din –devlet ilişkileri ve eğitim öğretim faaliyetlerinin mutlaka laiklik prensibine göre yürütülmesinin önemi hususunda tartışılabilecek görüşler öne sürüldü. Ayrıca ırkçılık ve dinsel ayrımla mücadelenin “tek yolunun” laik eğitim olduğu vurgulandı.

Fakat “Avrupa Üzerinden Dünyayı Yeniden İnşa Etmek” adıyla düzenlenen bu kongrede de gazetecilerin kapalı oturumlara alınmaması ve her bir oturuma sadece belli dereceden masonların girebilmesi, masonların “açıklıktan” ne kadar uzak olduğunu gösterdiği gibi, onlarla ilgili şüphelerin de aynen devam etmesine neden oldu.

Burada ister istemez akıllara birçok soru geliyor. Madem sadece belli konularda fikir tartışması yapılıyor o halde bağımsız medyadan bu kadar niçin korkuluyor? Bu abartılı gizlilik neden?

Konferansa katılarak “Yeşil Mağrib” projesi hakkında bir de konuşma yapan Fas heyetinin başkanı Tarım ve Denizcilik bakanı Aziz Ahnuş, bu yöndeki sorularımıza yanıt vermek istemedi.

Fakat Lübnan mason locasının üstadı azamı Aram Nazaryan basının bulunmasını fırsat bilerek masonluk propagandası yaptı. Nazaryan, 2006 yılında da aynı mekânda toplantı yaparak küresellik, kalkınma, yoksullara yardım gibi dünya sorunlarını tartıştıklarını söyledi.

Propaganda amaçlı benzer bir açıklama da kongreyi düzenleyen en büyük Yunan locasının üstadı azamı Kasilis Paktas'tan geldi. Paktas yaptığı açıklamada özellikle de dışarıda yazarların masonluk hakkında yazdıkları kitaplarının birçok yanlışlıklar ve abartılar içerdiğini söyledi.

Paktas kongrede alınan kararların önemsiz olduğu izlenimi vermeye çalışarak şöyle dedi: “Alınan kararlar üyeleri bağlayıcı nitelikte değildir.” Paktas, Yunan Locasının Yunanistan dışındaki bazı kiliselere insani yardımda bulunduğunu açıkladı. Buna örnek olarak da Sudan Ortodoks Kilisesine insani ihtiyaçlar için kullanılmak üzere yaptıkları yardımı gösterdi.

Kongrede “Hür Masonlar” bazı düşüncelerini açıklamaktan çekinmedi. Oxford akademisyenlerinden Prof. Cook “Ortak Evrensel Değerleri” savunarak “ortak yaşam” için bu değerlerin tüm halklara öğretilmesi gerektiğinden bahsetti.

Fransız akademisyen Marlin Meymon ise “sınırsız” bir sivil toplum kurabilmek için demokratik değerlerin öğretilmesi gereğinden bahsetti.

Aynı şekilde Fransız diplomat Patric Döstevisni de başta “eğitim programları” olmak üzere “toplumun laikleştirilmesi” gereğinden bahsetti ve laikliğin geleceğinin toplum kesimleri arasındaki ayrımın önlenmesine bağlı olduğunu söyledi.

Kongrenin kapanış oturumunda Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso toplantıya iştirakten ve “Avrupa değerlerine hizmetten” dolayı katılımcılara teşekkür etti.

Fakat Barroso masonluğun kendi üstatlarının ifadesiyle “evrensel” olduğunu unutmuş görünüyor. Bununla beraber katılımcılarda herhangi birisi Avrupa Komisyonu başkanının sözlerine bir itirazda bulunmadı.